-

Gözden kaçırmayın

İl Başkanları 23 Nisan'da Belediye Başkanı Köksal'ı Ziyaret Ettiİl Başkanları 23 Nisan'da Belediye Başkanı Köksal'ı Ziyaret Etti

Türkiye genelinde siyasi tutukluların durumu, Kamu Görevlisi Karşılığı Atanmayan Öğretmenler ile KHK mağdurlarının talepleri üzerine dikkatler çekilmiş durumda. CHP Parti Meclisi Üyesi Yalçın Görgöz, bu konularda bir açıklama yaparak tüm siyasi tutuklulara ve ilgili mağdur gruplarına destek mesajı yayınladı.

Siyasi Tutuklularla İlgili Endişeler

Son zamanlarda Türkiye’de artan sayıda siyasetçi, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin gözaltına alınması ve tutuklanması tartışmaları alevlendiriyor. Bu durumun hukukun üstünlüğü ilkesi açısından ciddi endişelere yol açtığı belirtiliyor. Görgöz'ün açıklamaları, bu bireylerin yargılanma süreçlerinin adil olup olmadığına dair soru işaretlerini dile getirmeyi amaçlıyor. Örnek olarak, son dönemde hakkında hapis cezası verilen bazı isimlerin iddialar üzerine mahkeme tarafından serbest bırakıldığı, ancak sürecin hala devam ettiği görülmektedir. Bu durum, hukukun keyfiliğe yol açıp açmadığına dair kamuoyunda bir tartışma başlatıyor.

KHK Mağdurlarının Durumu

2018 yılında çıkarılan Kamu Görevlisi Karşılığı Atanmayan Öğretmenler Kanunu (KHK), birçok öğretmene işsizlik ve umutsuzluk yaşatmış durumda. KHK'nın uygulanmasıyla birlikte, binlerce öğretmen işten çıkarılmış veya atamaları yapılamadan mağdur edilmişlerdir. Bu durum, eğitim camiasında büyük bir tepkiye neden olmuş ve mağdurların hak talepleriyle ilgili çeşitli protestolar düzenlenmiştir. Görgöz’ün mesajı, bu mağdurlara destek vererek, devletin bu konudaki hassasiyetini göstermesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Diğer Hak Talepleri ve Toplumsal Tepki

Siyasi tutukluların yanı sıra, KHK mağdurları da hak taleplerini dile getirmeye devam ediyorlar. Atanmayan öğretmenler de uzun süredir atama süreçlerinin hızlandırılmasını talep ediyorlar. Bu durum, toplumda adaletsizlik ve mağduriyet duygularına yol açarken, farklı sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler tarafından da desteklenmektedir. Görgöz’ün açıklaması, bu toplumsal tepkinin bir parçası olarak değerlendirilebilir.