-
Ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye ekonomisinin 2000 yılındaki yapısal sorunlara benzer bir dönemden geçtiğini belirtti. Yeşilada, Hazine’nin faiz ödemelerinin anaparayı aşmasının, ekonomideki kırılganlığın önemli bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Hazine Borcunun Artan Yükü
Ekonomist, Hazine’nin artan faiz yükünün, bütçe dengesini olumsuz etkilediğini ve finansman zorluklarını artırdığını ifade etti. Bu durumun, ekonomik istikrarı tehdit edebileceği konusunda uyarıda bulundu. Özellikle yüksek enflasyonun, faiz ödemelerini daha da artırdığına dikkat çekti. Örnek olarak, geçmişte benzer bir durumun yaşandığı dönemlerde, hükümetlerin sıkı mali politikalar uygulamak zorunda kaldığını ve bu durumun ekonomik büyümeyi yavaşlattığını kaydetti.
Minsky Teorisi ve Gelecek Senaryoları
Yeşilada, mevcut ekonomik durumu anlamak için Minsky teorisinin incelenmesinin faydalı olacağını belirtti. Hyman Minsky’nin finansal istikrarsızlık teorisi, borçlanma döngülerinin ve finansal balonların oluşumunu açıklıyor. Teoride, borçlunun borcunu ödeme kapasitesinin azalmasıyla finansal krizlerin ortaya çıkabileceği öngörülüyor. Ekonomist, bu teorinin ışığında, Türkiye ekonomisinde de benzer bir senaryonun yaşanma potansiyelinin bulunduğunu vurguladı. Özellikle döviz borçlarının yüksek olması ve dış finansmana bağımlılık, riskleri artırıyor.
2025 Döviz Kurları Beklentisi
paraanaliz.com tarafından yapılan analizlere atfen, 2025 yılı döviz kurları konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Analizlerde, küresel ekonomik koşulların ve Türkiye’deki siyasi gelişmelerin döviz kurları üzerinde belirleyici olacağı öngörülüyor. Ekonomist, yatırımcıların risk yönetimine önem vermesi ve farklı senaryolara karşı hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti. Özellikle TL'nin değer kaybetme riskine karşı döviz rezervi bulundurmanın önemine dikkat çekti.
Yorumlar
Yorum Yap