-

Gözden kaçırmayın

Borsa İstanbul Gün Sonu Değerleri: 4 Haziran 2025Borsa İstanbul Gün Sonu Değerleri: 4 Haziran 2025

Bölgedeki jeopolitik gerilimler ve özellikle İran kaynaklı tehdit algısı, Körfez ülkelerinin askeri harcamalarını önemli ölçüde artırmasına neden oluyor. Bu durum, bölge ülkelerinin savunma alanındaki dışa bağımlılığını azaltma ve kendi güvenliklerini sağlama çabalarını hızlandırıyor.

Artan Askeri Harcamalar


Son yıllarda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Kuveyt gibi Körfez ülkeleri, savunma bütçelerini önemli ölçüde artırdı. Bu artışın temelinde, bölgesel istikrarsızlıkların yarattığı tehdit algısı ve dış kaynaklı savunma sistemlerine olan bağımlılığı azaltma hedefi bulunuyor. Örneğin, Suudi Arabistan, son yıllarda milyarlarca dolarlık silah anlaşmaları yaparak askeri kapasitesini güçlendirmeye çalışıyor.

Hava Gücüne Odaklanma


Körfez ülkelerinin savunma harcamalarındaki artışın önemli bir bölümü, hava gücünün geliştirilmesine ayrılıyor. Bu kapsamda, yeni nesil savaş uçakları, hava savunma sistemleri ve insansız hava araçları (İHA) satın alımı gibi çeşitli projeler yürütülüyor. BAE, F-35 savaş uçakları alımı konusunda ABD ile anlaşma yapmış ve bu uçakların envantere katılmasıyla hava gücünü önemli ölçüde artırmayı hedefliyor. Katar da Rafale savaş uçakları alarak hava savunma kapasitesini güçlendiriyor.

Yerli Savunma Sanayisi Çabaları


Körfez ülkeleri, dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yerli savunma sanayisi geliştirmeye de büyük önem veriyor. Bu kapsamda, çeşitli savunma şirketleri kurulmuş ve yerli üretim kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar yürütülüyor. Suudi Arabistan, yerli savunma sanayisi alanında önemli adımlar atmış ve çeşitli silah sistemlerinin yerli olarak üretilmesini hedefliyor. BAE de yerli İHA ve diğer savunma sistemlerinin geliştirilmesi konusunda önemli yatırımlar yapıyor.

Defenceturk Net'in Değerlendirmesi


Defenceturk Net, Körfez ülkelerinin hava gücünü güçlendirme çabalarının, bölgesel güvenlik dengesini etkileyebileceğini vurguluyor. Bu ülkelerin askeri kapasitelerini artırması, bölgesel rekabeti körükleyebilir ve yeni gerilimlere yol açabilir. Ancak, yerli savunma sanayisi geliştirmeye yönelik çabaların, bölgesel istikrar açısından olumlu bir adım olduğu da belirtiliyor.