Bu haftaki konumuz siyasi öngörülerimiz ile ilgilidir; haşa ne kahinlik ne de falcılık yapmaktır niyetimiz, biz bu yazıyı bir SİYASİ BASİRET olarak görüyoruz.
CHP’nin kronik ANA MUHALEFET pozisyonundan ÇIKIŞ umudu olarak gördüğü İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir ÇÖKÜŞ hikayesine dönüşünce iktidar için işler daha da kolaylaştı.
AK PARTİ ve REİS’in 2028 genel seçimlerinde yine yeniden bir defa daha SEÇİM ZAFERİ kazanmak için yapacaklarını tarif edelim.
Öncelikle uzun yıllardır eleştirilerle hem YIPRANMIŞ isimlerin hem de ESKİMİŞ yüzlerin yeniden seçilme ihtimali çok düşük olduğundan mutlaka yeni isim ve yüzler tercih edilecek; yeni hedef ve söylemler olacaktır.
Ancak kazanmak için bunların bile yeterli olmayacağını bilen R.T.E, kronik muhalefet sorunundan kurtulunca geriye kalan iki temel ve büyük sorunun bir an önce çözülmesi için daha çok çalışacaktır.
Ülkenin 3 önemli sorunu vardı: 1. doğru yapılmayan MUHALEFET, 2. bitmek bilmeyen TERÖR, 3. İnmek bilmeyen ENFLASYON.
İlk sorun, YENGEÇ SEPETİ haline dönüşmüş ana muhalefetin kendi kendini yiyerek bitirmesiyle çözüldü.
İkinci ise bölücü ve silahlı terörün siyaseten ezeli rakibi olan Devlet Bahçeli Bey’in zaten ideolojik olarak bitmiş bir örgüte TERS KÖŞE yaparak ÖCALAN ile kurulan temasla örgütün kendi kendini FESH etmesi ile hal yoluna girdi.
Üçüncü ve en can alıcı sorun olan ekonomideki gelir dağılımı dengesizliği ve DEZENFLASYON konusudur.
Son 3 yıldır yaşanan ENFLASYON ve gelir dağılımdaki uçurumun düzeltilmesi için 2001’de ekonomik olarak kurtarıcı MESİH umudu ile ABD’den Türkiye’ye davet edilen KEMAL DERVİŞ gibi, yine ABD’den davet edilen 2. Mesih MEHMET ŞİMŞEK, 3 yılda %80 olan enflasyonu ancak %50’ye indirebildi.
2. Mesih, önümüzdeki 3 yılda enflasyonu %10’a indirebilirse ki bu milleti ekonomik olarak sıkıntılardan kurtarıp acilen ESKİSİ gibi YENİDEN REFAHA götürecek bir ZİHNİYETLE çalışılmasına ihtiyacı var; işte o zaman seçim zafer zincirine bir halka daha eklenecektir.
2028’de yapılacak genel seçimde hem seçmenin MENTAL YORGUNLUĞU hem de seçilenin METAL YORGUNLUĞU nedeniyle zaten işler çok daha zor olacaktı, üstüne bir de R.T. ERDOĞAN’ın hem anayasa gereği hem de SAĞLIK nedeniyle tekrar ADAY OLAMAYACAK olması işin tuzu biberi olacaktır.
Gelelim diğer olacaklara.
Turgut ÖZAL, kendi kurduğu ve kendi eliyle devrettiği ANAVATAN PARTİSİ’nden Mesut YILMAZ tarafından dışlanınca, 1993 yılında kardeşi Yusuf Bozkurt ÖZAL’a YENİ PARTİ’yi kurdurmak zorunda kalmıştı.
Aynı şekilde Süleyman DEMİREL’in kendi kurduğu ve kendi eliyle de devrettiği DOĞRU YOL PARTİSİ’nden TANSU ÇİLLER tarafından dışlanması sonucu 1997 yılında özel avukatı olan Hüsamettin CİNDORUK’a DEMOKRAT TÜRKİYE PARTİSİ’ni kurdurmak zorunda kalmasının verdiği tecrübeyi iyi bilen R.T. ERDOĞAN, aynı hataya düşmeyecektir.
Bu tarihi tecrübe ile kendisi aday olmayacak, ancak ŞEHZADESİNİ aday gösterecektir; fakat AK PARTİ GENEL BAŞKANI olarak kendisi kalmaya devam edecektir.
Son söz: KARDEŞİM Hakan FİDAN adayımızdır.
Yorumlar