Deprem gerçeği ve farklı beklentiler
Ülkemizde siyasi deprem devam ederken bu kez de tabii afet ile karşı karşıya geldik.
Geçen hafta içinde İstanbul da 6.2 şiddetinde deprem olunca yürekler ağza geldi.
Derinliği kısa ve süresi de az olan deprem şükür ki can ve mal kaybına yol açmadı ama deprem gerçeği ile karşı karşıya gelen sadece İstanbul değil tüm ülkedeki vatandaşlarımızda tedirgin oldu.
TÜRKİYE’NİN KALBİ İSTANBUL
Çünkü
İstanbul da yaşanacak bir afet sonrası Türkiye nin yıkımı olur.
Mega kent, ekonomi başta olmak üzere çeşitli açılardan ülkenin kalbi konumunda.
Verilere göz atınca bunu daha net görüyoruz.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre İstanbul'un nüfusu, 15 milyon 701 bin 602.
Bu, Türkiye nüfusunun yüzde 18,33'ünün İstanbul'da yaşadığı anlamına geliyor.
TÜİK verilerine göre İstanbul'da ortalama eğitim süresi 10,1 yıl.
Bu, 10,7 oranına sahip Ankara'dan sonra ülkedeki en yüksek ikinci rakam.
Şehirde yaklaşık 2,8 milyon kişi yüksekokul ya da fakülte mezunu.
Yaklaşık 500 bin kişi ise yüksek lisans ve üzeri eğitim görmüş.
Kentteki 198 bin 638 kişi okuma yazma bilmiyor.
Nasıl bir ekonomik yapı var?
TÜİK'in Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre;
2023 yılında İstanbul 8 trilyon 60 milyar 358 milyon TL ile ülkede en yüksek
GSYH'ye ulaştı. Yani İstanbul GSYH'den yüzde 30,4 pay aldı.
İBB'nin 2024 yılı bütçesi 516 milyar Türk lirasıydı.
26 Kasım 2024'teki İBB Meclis toplantısında 2025 yılının bütçesi onaylandı.
İstanbul İl Seçim Kurulu'nun verilerine göre bu seçimlerde İstanbul'daki kayıtlı seçmen sayısı 11 milyon 314 bin 516 kişi oldu.
İSTANBUL’U 60 SENEDİR KİMLER YÖNETTİ
Şimdi soru şu:
İstanbul olası deprem adına gerekli önlem ve çalışmalar var mı?Yerel yöneticiler üzerlerine düşen görevi yaptı mı? Yapıyor mu?
Mevcut iktidar dışında İstanbul’u yöneten belediye başkanlarına bakalım:.
1963'te yapılan seçimi Adalet Partisi (AP) adayı Nuri Erdoğan,
1968'deki seçimi ise yine AP'den Fahri Atabey kazandı.
1973 seçimlerinde ise toplumcu belediyecilik anlayışıyla özdeşleşen CHP'li Ahmet İsvan yüzde 63,6 oyla başkan seçildi.
1977'de yine CHP'li bir isim, Aytekin Kotil belediye başkanı seçildi.
12 Eylül 1980 darbesi sonrasında 1984'te Anavatan Partili (ANAP) Bedrettin Dalan,
1989'da ise Sosyal Demokrat Halkçı Partili (SHP) Nurettin Sözen.
1994 Refah Partisi adayı Recep Tayyip Erdoğan.
1999'da da benzer bir durum yaşandı. ANAP adayı Ali Müfit Gürtuna
2004- 2009 ve 2014 de AKP li Kadir Topbaş.
2019 ve 2024 yerel seçimlerinde Ekrem İmamoğlu
Yani 8 sağ görüşlü başkan 40 yıl 21 yıl ise sol görüşlü Başkan İstanbul u yönetmiş.Bir anlamda sağcı başkanlar solcu başkanlardan 2 kat daha fazla koltuğa oturduklarını anlıyoruz.
Bütün her şeye rağmen bilinen bir gerçek var ki Tüm ülke genelinde olduğu gibi İstanbul içinde depremle yaşamaya alışmak lazım.
Burada merak ettiğim ise deprem uzmanlarının farklı ve tezat açıklamaları.
Birisi yeni depremler olabilir derken bir başka ekip ise ‘Fay yeterince kırıldı.Yeni bir deprem beklemiyoruz’ şeklinde.
Hangisi doğruyu söylüyor. Verileri nelere dayanır anlamak mümkün değil
.
AFYON DEPREM
Tarihsel sürece bakıldığında Afyon çevrelerinde en fazla depremin Dinar Bolvadin ilçelerinde kümelendiğini görüyoruz.
En büyük Afyon depremi 1 Ekim 1995 tarihinde Dinar da yaşandı. O tarihte ajans muhabiri olan deprem alanına giren ilk gazetecilerin arasındaydım. Gördüğüm manzara korkunçtu.
Birilerine ders olma adına o günü hatırlatayım.
Dinar ilçe merkezinde küçük bir çay geçiyor. Çay kenarındaki ¾ katlı evler kibrit kutusu gibi birbiri üzerine çökmüştü.Bir evin 3 kattaki balkonu yanındaki evin 1.katına kadar yapışmıştı.İnsanlar panik ve korku içindeydi.Dinar girişindeki kayalık zeminde ise göçebelerin yaşadığı yerde hasar yoktu.
O zaman anladım ki yapı kalitesi kadar yapının zemini de çok önemliydi.
Ve zamanın Afyon Valisi Yahya Gür 3-4 artçı depremi sonrası bir anons yaptırmşı ve yeni bir depremin olmayacağını bildirmişti.
Ancak Dinar’ı saat 18.00 sıralarında 6.1 deprem vurdu
Deprem sonucunda 90 kişi hayatını kaybetti .
Tarihler 15 Aralık 2000 gösterdiğinde ise saat 18:44’te Bolvadin de 6.0 ve
3 Şubat 2002 tarihinde Sultandağı ve Çay ilçelerini etkileyen iki büyük deprem, bölgeyi derinden sarstı. İlk sarsıntı, sabah saat 09:11’de Eber Gölü’nün güneyinde meydana geldi ve 6.5 ile İkinci deprem ise saat 11:26’da Çay ilçesinin batısında gerçekleşti ve 5.8 büyüklüğündeydi
Afyon şehrin merkezinde 4, çevresinde ise 31 adet fay hattının olduğunu anlatan Uzmanlar, Afyonkarahisar’da 6,8’den daha büyük bir deprem beklemiyor; ancak şehir merkezinin zemininin alüvyon olmasına dikkat çekiyor.
Sadece İstanbul ve Afyonkarahisar değil. İlçelerde dahil olmak üzere iktidar ve yerel yöneticiler kentsel dönüşüme ağırlık vermesi lazım.
Kısır çekişmeleri bir kenara koyma zamanıdır vakit. Çünkü deprem sonrası bir falakette yaraları sarmak adına harcanan bütçenin 1/6 sı kadar bir harcamayla kentsel dönüşümü yapmak mümkün.İşte Maraş ve çevresi için harcanan bütçe gözümüzün önünde.
Felaketten uzak bir dönem dileğiyle mutlu ve aydınlık yarınlara…
Yorumlar