-

Gözden kaçırmayın

Anketler CHP'yi Öne Çıkarıyor: Erken Seçim Talebi ArtıyorAnketler CHP'yi Öne Çıkarıyor: Erken Seçim Talebi Artıyor

Uluslararası Para Fonu (IMF), eski ABD Başkanı Donald Trump'ın başlattığı ticaret savaşlarının, gelişmekte olan ülkeler için Covid-19 pandemisinden daha büyük bir risk teşkil ettiğini belirtti. Ekonomist Atilla Yeşilada'nın değerlendirmelerine göre, Trump'ın uyguladığı korumacı politikalar, küresel ticareti sekteye uğratarak bu ülkelerin ekonomik büyümesini olumsuz etkiledi.

Ticaret Savaşlarının Etkileri

IMF'nin raporunda, Trump döneminde ABD'nin Çin başta olmak üzere birçok ülke ile yaşadığı ticaret anlaşmazlıklarının, küresel değer zincirlerini bozduğu ve yatırım kararlarını olumsuz etkilediği vurgulandı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin, bu ticaret savaşlarından orantısız bir şekilde etkilendiği belirtildi. Örneğin, ABD'nin Çin'den ithal ettiği ürünlere uyguladığı ek vergiler, bu ülkelerin ihracatını azaltarak ekonomik büyümelerini yavaşlattı.

Gelişen Ülkeler İçin Riskler

Ekonomist Atilla Yeşilada, paraanaliz.com'da yayınlanan değerlendirmesinde, ticaret savaşlarının gelişmekte olan ülkeler için uzun vadeli riskler oluşturduğunu ifade etti. Yeşilada, bu ülkelerin, küresel ticaretteki belirsizlik nedeniyle yatırım yapmaktan çekinebileceğini ve ekonomik büyüme potansiyellerini gerçekleştiremeyebileceğini belirtti. Ayrıca, ticaret savaşlarının, bu ülkelerin döviz kurunu istikrarsızlaştırabileceğini ve enflasyon riskini artırabileceğini vurguladı. Örneğin, Türkiye gibi dış borcu yüksek olan ülkelerin, ticaret savaşları nedeniyle kur şokları yaşaması ve borçlarını ödeme güçlüğü çekmesi olası senaryolardan biri olarak gösterildi.

2025 Dünya Ekonomi Beklentileri

paraanaliz.com'daki 2025 dünya ekonomi değerlendirmesinde, küresel ticaretin önümüzdeki dönemde de belirsizliklerle dolu olacağı öngörüldü. Raporda, ABD'nin yeni yönetiminin ticaret politikaları, Brexit'in etkileri ve jeopolitik riskler gibi faktörlerin, küresel ticareti şekillendireceği belirtildi. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin, bu belirsizliklere karşı hazırlıklı olması ve yapısal reformlar yaparak rekabet güçlerini artırması gerektiği vurgulandı. Yeşilada, bu ülkelerin, ihracatlarını çeşitlendirerek ve yerli üretimi destekleyerek dış şoklara karşı daha dirençli hale gelebileceğini ifade etti.