Gözden kaçırmayın
AFSÜ’de Eğitim Alan Afrikalı Hekim Dr. Pius: “Edindiğim bilgi ve deneyim ülkemde daha fazla hastaya fayda sağlayacakBu bilgi notu, günümüzde çocukların en sık karşılaştığı sorunlardan biri olan akran zorbalığı konusunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının geliştirdikleri eylem, proje ve faaliyetleri konu almaktadır. Akran zorbalığı kavramı, istatistiki veriler ve soruna dair Bakanlıklar tarafından 2025 yılında yürütülen eğitim, saha programları ve dijital uygulama erişim verileri değerlendirilmektedir.
Tarih
:
30.11.2025
GİRİŞ
Akran zorbalığı, çocukların sosyal, duygusal ve akademik gelişimini doğrudan etkileyen önemli bir çocuk koruma ve halk sağlığı sorunu olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gündemdeki yerini korumaktadır. Dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte zorbalığın biçimleri çeşitlenmiş; fiziksel, sözlü ve sosyal zorbalığa ek olarak siber zorbalık, çocukların maruz kaldığı riskleri artırmıştır.
Türkiye’de gerçekleştirilen saha araştırmaları, 2022 yılı verilerine göre çocukların yaklaşık yüzde 13,8’inin ayda en az bir kez akran zorbalığına maruz kaldığını ortaya koymaktadır. Bu oran, sorunun ülke genelinde yaygın ve farklı yaş gruplarını etkileyen bir boyutta olduğunu göstermiştir. Bu nedenle hem çocukların hem de ailelerin güçlendirilmesi, okul ortamlarının güvenli hâle getirilmesi ve kurumsal mekanizmaların koordinasyon içinde çalışması büyük önem taşımaktadır.
Bu doğrultuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve UNICEF gibi kurumlar, zorbalığı önlemeye, farkındalık artırmaya ve çocukları güçlendirmeye yönelik çok boyutlu çalışmalar yürütmektedir. Bu bilgi notu, akran zorbalığının tanımını, türlerini, belirtilerini, aile ve okul perspektifinden müdahale yöntemlerini ve Türkiye’deki güncel politika–uygulama çerçevesini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR?
1) Akran Zorbalığının Tanımı
Akran zorbalığı; bir veya birden fazla öğrencinin kendilerinden güçsüz olarak gördükleri bir öğrenciye bilinçli, düzenli ve tekrar eden biçimde zarar vermesi şeklinde tanımlanmaktadır. Olweus (1993) bunu tekrar eden rahatsızlık ve olumsuz eylemler olarak açıklarken, Pişkin (2002) çocuğun kendini savunamayacak durumda olması unsurunu vurgulamaktadır. Davranışın akran zorbalığı olarak nitelendirilmesi için agresif olması ve aşağıdaki nitelikleri taşıması gerekmektedir:
- Güç Dengesizliği: Zorbalık uygulayan çocuklar ve ergenler, genellikle sahip oldukları sosyal ya da fiziksel güçten yararlanmaktadır. Bu çocuklar, akranlarını kontrol etmek ya da onlara zarar vermek için, okuldaki popülerliklerini ya da fiziksel olarak üstün özelliklerini kullanmaktadır. Güç dengesizlikleri zamanla, aynı kişiler arasında bile, değişebilmektedir.
- Tekrar: Akran zorbalığı davranışları, birden fazla kez gerçekleşiyor ya da bu potansiyeli taşımaktadır.
Zorbalık okul çağındaki çocuklar arasında tehdit, dedikodu yayma, fiziksel ya da sözlü saldırı veya dışlama gibi davranışlarla kendini göstermektedir. Her çocuk bu zorbalığa aynı şekilde maruz kalmamaktadır. Bu durum çocukların okul, ev ve sosyal yaşamlarını etkileyen, psikososyal gelişimi zedeleyen önemli bir halk sağlığı problemidir.
Okul çağındaki çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar, neredeyse her beş çocuktan birinin akran zorbalığına maruz kaldığını söylemektedir. Bu zorbalığa maruz kalan çocuklar akademik olarak düşük performans sergilemekte, uyku problemleri yaşamakta ya da anksiyete veya depresyon gibi mental sağlık sorunları ile baş etmek zorunda kalmaktadır.
Ayrıca akranlarına zorbalık uygulayan çocuklar da en az bu zorbalığa maruz kalan çocuklar kadar risk altında bulunmaktadır. Zorbalık yapan çocuklarda erken yaşta davranış değişikliğine gidilmediğinde, yetişkinliğe taşınan şiddet ve istismar davranışları gözlemlenmektedir.
2)Akran Zorbalığı Türleri
Akran zorbalığı türleri, davranışın hedefine ve yöntemine göre değişiklik göstermektedir. Tüm zorbalık davranışlarını ise temelde 4 gruba ayırmak mümkündür. En çok karşılaşılan akran zorbalığı türleri ise şu şekildedir:
- Fiziksel Zorbalık: Zorbalık yapan çocukların hedefledikleri kişiye fiziksel olarak zarar vermesi anlamına gelen fiziksel zorbalık; itme, vurma, tükürme, çelme takma, tekme atma ve yumruk atma gibi şekillerde kendini gösteriyor. Kişinin istemediği her fiziksel temas, fiziksel zorbalık ve potansiyel taciz olma ihtimali taşımaktadır.
- Sözlü Zorbalık: Akran zorbalığı türlerinden en çok karşı karşıya kalınanlar arasında yer alan sözlü zorbalık, kişiye yönelik kaba sözleri veya yazıları içermektedir. Dalga geçme, isim takma, uygunsuz cinsel yorumlarda bulunma, hakaret ve tehdit sözleri sözlü zorbalık olarak ifade edilmektedir.
- Sosyal Zorbalık: İlişkisel ya da psikolojik zorbalık olarak da adlandırılan sosyal zorbalık, hedeflenen kişinin itibarına ya da ilişkilerine zarar verme amacı taşıyan davranışlar olarak nitelendiriliyor. Birini özellikle dışlamak, diğerlerine o kişiyle arkadaş olmamaları için baskı yapmak, birisi hakkında dedikodu yaymak veya birini toplum içinde küçük düşürmek sosyal zorbalık olarak kabul edilmektedir.
- Siber Zorbalık: Zorbalık türleri içerisinde en yenisi olan siber zorbalık, zorbaların internet ve sosyal medya aracılığıyla yaptığı davranışları içermektedir. Bu davranışlar kaba ve hakaret içeren mesajlar, kişinin fotoğrafına yapılan kaba yorumlar olarak ortaya çıkabilmektedir. Siber zorbalar aynı zamanda kişisel bilgileri ve fotoğrafları, izinsiz bir şekilde yayarak kişiyi küçük düşürmeye çalışan davranışlarda da bulunabilmektedir.
3) Akran Zorbalığı Örnekleri
En kolay tespit edilebilen ve bir öğretmenin ya da velinin en kolay anlayabileceği akran zorbalığı örnekleri, itme ya da dövme gibi fiziksel zorbalıklar olmaktadır. Bu tarz fiziksel zorbalık davranışları, çoğu zaman fiziksel bir iz de bıraktığı için kendini daha hızlı belli etmektedir. İsim takma gibi sözlü akran zorbalığı örnekleri ise, bir o kadar yaygın türlerdendir.
Akran zorbalığında öğretmenler veya veliler tarafından en zor fark edilen davranışlar ise, sosyal zorbalık davranışlarıdır. Dedikodu yayma ve manipülasyon gibi davranışlar, çocukların ve ergenlerin sosyal çevresi içerisinde gerçekleştiği için, bunu tespit etmek çok daha zor olabilmektedir.
4) Çocuklarda ve Ergenlerde Akran Zorbalığı
Ortaokul çağındaki çocuklarda akran zorbalığı ile ergenlerde akran zorbalığı, kendisini farklı şekilde gösterebilmektedir. Küçük yaştaki çocuklarda fiziksel ve sözlü zorbalık çok daha yaygınken, ergenlerde akran zorbalığı bunlara ek olarak sosyal zorbalık ve siber zorbalık da içermektedir. Bu zorbalıklara maruz kalan çocuklar, aşağıdaki belirtileri gösterebilmektedir:
- Okula gitmeyi reddetmek, okula gitmemek için bahaneler bulmak, okulu asmak,
- Okuldan önce ya da sonra mutsuz ya da kaygılı olmak,
- Okula karşı nefret ya da korku söylemleri,
- Okuldaki performans düşüşü,
- Uyku problemleri,
- Özgüven sorunları,
- Açıklanamayan fiziksel izler,
- Eksik ya da zarar görmüş eşyalar.
5) Akran Zorbalığı Nasıl Önlenebilir?
Akran zorbalığını önlemek için alınabilecek pek çok tedbir söz konusudur ancak bu noktada uzun vadeli hareket etmek ve kısa vadede sonuç beklememek önem arz etmektedir. Öncelikle çocukların zorbalığın ne demek olduğunu bildiğinden emin olmak gerekmektedir. Çocuklar ve ebeveynler arasındaki iletişimin çift yönlü ve açık bir şekilde devam etmesi de zorbalıkla karşılaşan çocukları tespit etmek için büyük önem taşımaktadır. Çocukları sevdikleri şeyleri yapmaya yönlendirmek, aktivite ve hobiler ile meşgul etmek ve arkadaş edinmelerini sağlamak da zorbalıkla başa çıkmada etkili bir yöntemdir.
6) Zorbalık Nasıl Anlaşılır?
Çocukların zorbalığa maruz kaldığı ise aşağıdaki maddelerle anlaşılabilmektedir:
- Arkadaşlarından ve okuldan hiç bahsetmemesi
- Eve arkadaş getirmemesi, arkadaşlarına hiç gitmemesi
- Partilere, gezilere davet edilmemesi, kendisiyle ilgili önemli toplantılara okul arkadaşlarından kimseyi davet etmek istememesi
- Okula gitmek istememesi, okul değiştirme isteği, sabahları iştahsızlık çekme, sürekli karın ve baş ağrısı
- Okul servisini kullanmak istememesi
- Korkulu rüyalar görmesi, uykusunda ağlaması, yatağını ıslatması
- Okuldan eve yırtık dağılmış giysilerle ya da zarar görmüş kitaplarla gelmesi
- Bedeninde açıklanamayan morluklar olması
- Sürekli uyumak istemesi
- İçe kapanma ve kekeleme gibi durumların ortaya çıkması
- Ne sorunu olduğunu söylemek istememesi
- İntihar girişimi olması
- Okuldan eve harçlığı ya da öğle yemeği alındığı için aç dönmesi
- Harçlığını sürekli kaybetmesi
7) Zorbalık sergileyen çocuğa nasıl davranılmalıdır?
- Çocukla sakince konuşun, bunu yapma sebepleri ve yaptığı davranışın başkalarında yaratacağı olumsuz duygular üzerinde durun.
- Bu davranışını onaylamadığınızı kesin ve net bir biçimde belirtin.
- Varsa bu tür davranışlara model olan ailenin diğer üyelerini uyarın.
- Kurallara uyduğunda, sorumlu davranışlar sergilediğinde, olumlu davranışlar gerçekleştirdiğinde takdir edin, bunları pekiştirin, ödüllendirin.
- Okulla ve rehberlik servisiyle mutlaka iş birliği yapın.
8) Zorbalığa maruz kaldığı düşünülen çocuğa neler yapabilirsiniz?
- Çocuğunuzla açık iletişim kurun. Durumu tartışmak yerine konuşmasına, duygularını paylaşmasına izin verin ve dinleyin.
- Zorbalığın nerede ve nasıl meydana geldiğini öğrenin.
- Olumlu stratejiler geliştirmesinde yardımcı olun (Benimle uğraşma deyip sakin bir şekilde uzaklaşmak, akran istismarına veya rahatsız edilme eylemlerine maruz bırakacak ortamlardan kaçınmak, yeni arkadaşlar edinmek vb.).
- 'Sen de aynısını ona yap' cümlesinin fayda sağlamaktan çok zarar getireceğini unutmayın.
- Olayla ilgili olarak kendi duygularınızı mümkün olduğunca kontrol edin. Hemen aşırı tepki göstermeyin.
- Çocuğunuzu asla suçlamayın.
- Bu durumu kendisinin çözmesi gerektiğini ya da yardımcı olamayacağınızı söylemeyin.
- Eğer çocuğunuz bunu kimseye anlatmamanızı isterse, bunun zorbalık davranışı sergileyen kişiyi korumak anlamına geleceğini anlatın.
- İlgi alanları doğrultusunda sosyal etkinliklere, aktivitelere yönlendirin.
- Çocuğunuzu bundan sonraki akran istismarı ve rahatsız etme eylemlerini okulda güvendikleri bir öğretmene bildirmeye teşvik edin.
- Sonrasında ise belli zaman dilimleri içerisinde aynı olayın tekrarlanıp tekrarlanmadığını ve onu üzen veya kızdıran arkadaşları olup olmadığını sorun.
- Okulu durumdan mutlaka haberdar edin ve çözüm konusunda işbirliği yapın.
9) Ailelere Diğer Öneriler
- Aileler çocuklarının diğer arkadaşlarının yanında popüler olması yönündeki arzularını, çocuklarına yansıtmaktan kaçınmalıdır.
- Ailelerin çocuklarına daha çok zaman ayırması, zorbalık davranışlarına karşı dikkatli, özenli olması önerilebilir.
- Ailelerin belli zaman dilimleri içerisinde çocuklarını üzen veya kızdıran arkadaşları olup olmadığını ve bu durumun nasıl olduğunu sorması çocuklarının zorbalığa kurban veya zorba olarak katılmasını önlemede faydalı olacaktır.
- Çocuğu zorbalığa karışan ailenin öncelikle çocuğunu dikkatle dinlemesi, çocuğuna nasıl yardım edebileceği üzerinde düşünmesi, okul ile iş birliği yapması ve olanak varsa okul dışı uzmanlardan da destek alarak çözüm üretmede işbirliği yaklaşımları kullanması önerilmektedir.
- Zorba ve kurban olan öğrencilerin ailelerin çocukları ile empati kurması ve durumu tartışmak yerine çocukların duygularını ve hissettiklerini anlamaya çalışması önerilmektedir.
- Zorbalığın nerede meydana geldiğini, nasıl oluştuğunu öğrenmek ailelerin yapması gerekenler arasında yer almaktadır.
- Son olarak aile başka ebeveynlerle ve öğretmenlerle konuşarak ortak çözüm yolları belirlemeye çalışması yararlı olabilir. Ancak aile çocuğunu buna zorlamamalı çocuğunun hazır olduğundan emin olduğunda bu çözüme başvurmalıdır. Unutmamalıdır ki aileler okuldan gittiğinde çocuklar kendisini korumasız, zayıf, yetersiz olarak hissedebilmektedirler.
TÜRKİYE’DE AKRAN ZORBALIĞI GÖRÜNÜMÜ – 2022 ARAŞTIRMA BULGULARI
2022 Türkiye Çocuk Araştırması verilerine göre çocukların yüzde 13,8’i ayda en az bir kez akran zorbalığına maruz kalmaktadır.
TÜİK tarafından 0–17 yaş grubundan 14 bin 705 çocuk ve 13–17 yaş grubundan 4 bin 72 çocuğa uygulanan soru formu sonucunda kız çocuklarında oran yüzde 14,2, erkek çocuklarında yüzde 13,4 olarak ölçülmüştür. Bu veriler zorbalığın geniş bir yaş aralığını etkilediğini ve toplumsal bir müdahale gerektirdiğini ortaya koymaktadır.
BAKANLIKLARIN EYLEM VE FAALİYETLERİ
1) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı:
- Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri Eğitimleri: Toplam 9 bin 504 çocukla akrandan akrana 139 eğitim
2025 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 0-18 yaş çocuk katılımını sağlayan ve gönüllülük esasına dayalı bir örgütlenmesi olan Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri tarafından; 81 ilde içerisinde akran zorbalığına dair içeriklerin de bulunduğu akrandan akrana 139 eğitim düzenlenmiş; toplam 9 bin 504 çocuğa ulaşılmıştır.
Okullarda, sosyal hizmet merkezlerinde veya toplum merkezlerinde yapılan akran zorbalığı/siber zorbalık söyleşileri, atölyeleri ve farkındalık faaliyetleri çocuk-çocuğa aktarım modeli temelinde uygulanmıştır.
- Dijital Uygulamalar ve Kullanım Verileri: 1 milyon 25 binden fazla kişi erişmiş İlk Öğretmenim Ailem Mobil Uygulaması
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının içerikleri arasında akran zorbalığı konusu da bulunan "İlk Öğretmenim Ailem" mobil uygulamasına toplam 1 milyon 25 binden fazla kişi erişmiştir.
- Kurumlar Arası İş birlikleri ve Proje Çıktıları
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı akran zorbalığı konusunda Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kurumlarla koordineli bir şekilde aşağıdaki çalışmaları sürdürmektedir.
Akran Zorbalığı Odaklı Psikososyal Destek ve Pozitif Ebeveynlik Programı (UNICEF)
UNICEF Türkiye ile çalışma ortakları Hayata Destek Derneği ve Türkiye Kalkınma Vakfı iş birliğinde hazırlanan “Akran Zorbalığı Odaklı Psikososyal Destek ve Pozitif Ebeveynlik Programı Eğitimi (ToT)” kapsamında Bakanlığın taşra personelinden oluşan 30 kişilik bir gruba 3–7 Kasım 2025 tarihinde eğitici eğitimi verilmiştir.
Program:
• 6–18 yaş arası çocuklara ve ebeveyn/bakım verenlere yönelik hazırlanmış 8 oturumdan oluşmaktadır.
• Çocuklarda zorbalığı tanıma, önleme ve başa çıkma becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
• Olumlu Ebeveynlik bileşeniyle bakım verenlere destekleyici araçlar sunmayı hedeflemektedir.
Akran Zorbalığı Saha Araştırması (Unıcef)
Mevcut araştırmaların gösterge sunmakla birlikte yaş grupları, zorbalık türleri, bağlamsal faktörler ve hizmet sistemi geri bildiriminde sınırlı kalması nedeniyle ulusal ölçekte kapsamlı saha araştırması ihtiyacı doğmuştur.
Araştırma iki aşamalı planlanmıştır:
I. aşama:
• Türkiye’de akran ve siber zorbalığın tanımı
• Yaygınlık, türler, etkiler
• Risk–koruyucu faktör analizleri
• Aile, okul ve dijital ortam bağlamında zorbalık dinamiklerinin değerlendirilmesi
II. aşama:
• Kamu kurumlarının sunduğu koruyucu–önleyici hizmetlerin etkililiği
• Kanıta dayalı politika ve uygulama önerileri
• Çıktıların kurumsal sahiplenilmesi ve koordinasyonun güçlendirilmesi amaçlı raporlaştırma
Bu kapsamda araştırma sonuçlarının politika belgesine dönüştürülmesi ve ilgili kurumların uygulamaları izleyebilmesi için yönlendirme komitesi oluşturulması planlanmaktadır. Araştırmaya ilişkin teknik şartname ise UNICEF tarafından hazırlanmış, Bakanlık tarafından düzeltilerek son haline getirilmiş ve TOR ilana çıkarılmıştır.
2. Sağlık Bakanlığı
2025 Yılı Destek ve Müdahale Uygulamaları:
Sağlıklı Hayat Merkezleri, Göç Sağlığı Merkezleri ve hastanelerde çalışan çocuk gelişimcileri, psikologlar, sosyal çalışmacılar ve çocuk–ergen ruh sağlığı uzmanları akran zorbalığı konusunda çocuklar ve ailelerine çok yönlü destek sunmaktadır.
2025’te Sağlıklı Hayat Merkezlerine akran zorbalığı nedeniyle başvuran kişi sayısı 5 bin 323, verilen danışmanlık hizmeti sayısı 14 bin 326
2025 yılının ilk dokuz ayında Sağlıklı Hayat Merkezlerine akran zorbalığı nedeniyle başvuran kişi sayısı 5 bin 323’tür. Aynı dönemde verilen danışmanlık hizmeti sayısı 14 bin 326’ya ulaşmıştır.
Akran zorbalığı eğitimi verilen kişi sayısı 107 bin 306
Bu süreçte akran zorbalığı eğitimi verilen kişi sayısı 107 bin 306’dır. Destek çalışmalarının önemli bir ayağını oluşturan EASE (Ön Ergenlik Yıllarında Duygusal Beceriler) Programı, yedi haftalık grup çalışmaları şeklinde uygulanmakta olup hem çocukların hem ebeveynlerin duygusal becerilerini hikâye ve etkinlik temelli içeriklerle güçlendirmektedir.
Ocak–Eylül 2025 Dönemi Genel Değerlendirme
81 ilden gelen toplam verilere göre akran zorbalığı nedeniyle başvuru sayısı 5 bin 323, danışmanlık sayısı 14 bin 326’dır.
2025 yılı ilk dokuz ayda gerçekleştirilen eğitim sayısı bin 869 olup eğitimlere toplam 107 bin 306 kişi katılım göstermiştir.
Bu veriler Türkiye genelinde farkındalık çalışmalarının yaygın şekilde sürdüğünü ve başvuru ile danışmanlık süreçlerinin etkin biçimde yürütüldüğünü göstermektedir.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA AKRAN ZORBALIĞINA İLİŞKİN ALINAN TEDBİRLER FAALİYETLER
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Faaliyetleri
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okul/kurumlarda çocuk ve gençleri çeşitli risklerden korumak, iletişim becerilerini geliştirmek, duyguları tanıyarak sağlıklı yollarla ifade etmelerini sağlamak amacıyla gelişimsel önleyici ve iyileştirici, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri 44.129 rehber öğretmen psikolojik danışmanlar tarafından okul/kurumlarda yürütülmektedir.
Okul öncesinden itibaren tüm kademelerde uygulanan sınıf rehberlik ve psikolojik danışma programlarında bu konular ile ilgili etkinlikler yer almaktadır. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı okul ve kurumlarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde kullanılan programlar; eğitim kurumunun tür, kademe, özellikleri ile öğrencilerin ihtiyaçları, gelişim dönemi özellikleri ve risk altındaki öğrenciler dikkate alınarak ortak bir anlayış ve iş birliği içerisinde hazırlanmaktadır. Bu ilkeler doğrultusunda hazırlanan söz konusu programlar okul ve kurumlarda uygulanmaktadır. Programlara ilişkin konu başlıkları rehberlik hizmetleri sunum sistem içerisinde de yer almaktadır. Okul ve kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar okulun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak rehberlik hizmetleri sunum sistemi içerisinde yer alan akran zorbalığı konusunda çalışmaları yürütmektedirler.
Yayın Faaliyeleri
Akran zorbalığı konusunda okullarımızda eğitim gören tüm kademelerdeki öğrencilere yönelik farkındalık kazandırmayı amaçlayan; okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademeleri için 4 adet farkındalık programı hazırlanmıştır, öğretmen ve velilere yönelik bilgilendirici sunum, afiş ve broşür içerikleri oluşturulmuştur. Okul öncesi ve ilkokul kademelerindeki öğrencilere özgü akran zorbalığı konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak amacıyla hikâye kitapları hazırlanmıştır. Bu konuda kuramsal bilgilerin yer aldığı rehber öğretmen/psikolojik danışmanlara yönelik bilgilendirici kitapçık ile rehber öğretmen/psikolojik danışmanların okullarda tüm öğretmenlere ve velilere uygulayabileceği her kademeye özgü sunu içerikleri hazırlanmıştır. Ayrıca akran zorbalığına uğrayan ve akran zorbalığına maruz kalan öğrencilerin baş etme becerilerini geliştirmeye yönelik olarak ayrı ayrı ve her kademeye özgü (okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise) 8 adet psikoeğitim programı geliştirilmiştir. Programların dışında öğretmen ve velilere yönelik afiş, bülten ve broşürler hazırlanmıştır.
Farkındalık-Eğitim Faaliyetleri
2020-2021 eğitim öğretim yılında 569.508 öğrenci, 5.389 öğretmen ve 68.550 veliye doğrudan akran zorbalığı konusunda eğitim düzenlenmiştir.
2021-2022 eğitim öğretim yılında ise 2.516.430 öğrenci, 50.596 öğretmen ve 393.758 veliye;
2022-2023 eğitim öğretim yılında 2.716.482 öğrenci, 34.561 öğretmen ve 165.422 veliye doğrudan akran zorbalığı konusunda eğitim düzenlenmiştir.
2023-2024 eğitim öğretim yılında 4.309.331 öğrenci, 184.760 öğretmen ile 184.760 veliye doğrudan akran zorbalığı konusunda eğitim düzenlenmiştir.
2024-2025 eğitim öğretim yılında ise 6.393.853 öğrenci ve 60.605 öğretmene akran zorbalığı ve şiddetle mücadele başlıkları kapsamında farkındalık eğitimleri düzenlenmiştir.
Akran zorbalığı, olaya doğrudan veya dolaylı olarak dâhil olan bütün öğrencileri olumsuz yönde etkilemektedir. Bu doğrultuda ailelerin akran zorbalığı konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak amacıyla kademelere göre farklılaşan bilgilendirici sunumlar rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından okul/kurumlarımızda uygulanmaktadır. Söz konusu bilgilendirme çalışmalarında akran zorbalığının tanımı, türleri, akran zorbalığına neden olabilecek faktörler, öğrencilerin akran zorbalığı yaptığında, akran zorbalığına maruz kaldığında ya da tanık olduğunda neler yapılabileceğine ilişkin konulara yer verilmektedir.
2024-2025 eğitim öğretim yılında 338.590 veli akran zorbalığı konusunda düzenlenen farkındalık eğitimlerine katılmıştır.
“Sosyal Duygusal Becerilerin Geliştirilmesi” Faaliyetleri
Öz farkındalık, sosyal farkındalık, öz yönetim, ilişki becerileri ve sorumluluk alma başta olmak üzere sosyal ve duygusal becerilerinin gelişmiş olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda öğrencilerin iş birliği yapma, etkili öğrenme, toplumsal yaşam, aile yaşamı gibi alanlarda yeterli olabilmelerini sağlayan, başarı için önemli rol oynayan ve akademik başarıyı destekleyen yönlerini geliştirmek için sosyal duygusal beceri programları hazırlanmıştır.
2024-2025 eğitim öğretim yılında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından “Sosyal Duygusal Becerilerin Geliştirilmesi” Genel Hedef olarak belirlenmiş olup ülke genelinde tüm okullarda bu hedef doğrultusunda çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Sosyal duygusal becerilerin geliştirilmesi amacıyla 2024-2025 eğitim öğretim yılında 5.219.843 öğrenci, 39.482 öğretmen ve 329.434 veliye eğitim verilmiştir. Okullarda sosyal duygusal becerilerin gelişimini destekleyen programların uygulanması ile olumlu okul iklimini destekleyerek hem zorbalığın görülme sıklığını azaltmak hem de öğrencilerin sosyal ilişkilerinde daha sağlıklı bağlar kurmasını sağlamak amaçlanmıştır.
Öğrencilerin Sosyal Duygusal Becerilerini geliştirmek için;
• Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde tüm öğrencilere yönelik sosyal duygusal beceri programı,
• Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde risk altındaki öğrencilere yönelik sosyal duygusal beceri psikoeğitim programı,
• Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde yüksek risk altındaki öğrencilere yönelik sosyal duygusal beceri bireysel müdahale programı,
• Öğretmenlere yönelik öğrenci temelli sosyal duygusal beceri programı,
• Sosyal duygusal becerilere yönelik kuramsal bilgiye dayalı kitap,
• Sosyal Duygusal Oyunlar kitapçığı,
• Öğrencilere yönelik afiş içerikleri,
• Öğretmenlere yönelik rehber/broşür ve sunu içerikleri,
• Velilere yönelik rehber/broşür ve sunu içerikleri hazırlanmıştır.
Okul/kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar aracılığıyla bu içeriklerden yararlanılarak öğrenci, öğretmen ve ailelere yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Okullarda görevli psikolojik danışman/rehber öğretmenler bu çalışmaları yürütecek yeterliliği lisans eğitiminde kazanmaktadır. Ancak mesleki gelişim çalışmaları kapsamında şiddet, akran zorbalığı, yaşam becerileri, psikososyal destek gibi farklı konularda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan eğitimler yolu ile desteklenmektedir.
“Aile İçi İletişim, Çocuk Hakları ve Çocuk Kıymeti” Temalı Faaliyetler
2025-2026 eğitim öğretim yılında ise “Aile İçi İletişim, Çocuk Hakları ve Çocuk Kıymeti” teması Genel Hedef olarak belirlenmiş olup çalışmalar bu doğrultuda yürütülmektedir. Belirlenen hedef kapsamında, çocuğun değeri temel alınarak ailelerin bu konuda farkındalık kazanması, çocukların kendine yönelik saygı ve öz yeterlik duygularını güçlendirmesi ve böylece şiddete maruz kalma ya da şiddet uygulama riskinin azaltılması amaçlanmaktadır. Belirlenen hedef doğrultusunda yürütülen rehberlik çalışmalarıyla hem ailede hem de okul ortamında güvenli, saygılı ve kapsayıcı ilişkilerin gelişimine katkı sağlanarak şiddet davranışının ortaya çıkmasının önlenmesi hedeflenmektedir. 2025-2026 eğitim öğretim yılı Eylül ayından itibaren “Aile İçi İletişim, Çocuk Hakları ve Çocuk Kıymeti” konularına ilişkin 2.979.919 öğrenci ve 237.130 veli ile çalışmalar yürütülmüştür.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'na göre korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuk hakkında mahkeme ya da hâkim tarafından verilen koruyucu ve destekleyici tedbir türlerinden biri olan danışmanlık tedbiri kararlarının uygulanması sürecine ilişkin mevcut ihtiyaçlara uygun olarak Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve UNICEF iş birliğinde yeni modüller geliştirilmiştir. Çocuk Koruma Kanunu, hem çocuğun haklarını güvence altına alan hem de ailenin çocuğun yaşamındaki kritik rolünü destekleyen bir yaklaşım içerir. Çocuğun sağlıklı bir birey olarak yetişebilmesi için en ideal ortamın aile olduğu kabul edilir; bu nedenle koruyucu ve destekleyici tedbirler öncelikle çocuğun ailesiyle birlikte, güvenli ve sağlıklı koşullarda büyümesini sağlamayı hedefler. Bu kapsamda danışmanlık tedbiri uygulamalarında çocuğun aile bütünlüğü içinde ele alınması, geliştirilen modüllerin uygulamalar sırasında ve sonrasında etkililiğinin sağlanabilmesi amacıyla farklı konulara ilişkin hazırlanan 14 modül geliştirilmiştir. Uygulamaların yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında 2025 yılında 155 rehber öğretmen/psikolojik danışmana yönelik eğitici eğitimi ve uygulayıcı eğitimleri verilmeye başlanmış olup 2026 yılı itibariyle okul/kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanların tamamının Danışmanlık Tedbiri Uygulamaları eğitimini almış olması hedeflenmektedir.
Söz konusu çalışmada birçok konu başlığı ele alınmakla birlikte; zorbalık ve şiddetle mücadele kapsamında hak ve sorumluluklar, yaşam becerileri, şiddet, güvenli ilişkiler, iletişim, öfke kontrolü, hayır diyebilme ve aile içi ilişkiler gibi temalarda, öğrencilerin gelişim düzeylerine uygun olarak farklılaştırılmış ve ailelerle yürütülen çalışmalarda kullanılmak üzere çeşitli modüller hazırlanmıştır. Bu kapsamda geliştirilen Şiddet Davranışı Modülü, çocuklarda şiddet davranışının azaltılmasını, ortadan kaldırılmasını ve olumlu davranış değişikliklerinin desteklenmesini amaçlamaktadır. Yaşam Becerileri Modülü ise risk altındaki çocukların içsel güçlerini keşfetmelerine, duygularını ve davranışlarını etkili bir şekilde yönetmelerine, çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olarak psikososyal gelişimlerini ve öz bakım becerilerini desteklemek üzere hazırlanmıştır. Her bir konu başlığına ilişkin hazırlanan modüller; 7–11 yaş, 12–18 yaş ve aile modülü olmak üzere üç ayrı program şeklinde geliştirilmiş olup her bir modül 8 oturumdan oluşmaktadır. Danışmanlık tedbiri kapsamında yürütülen uygulamaların, çocuğun içinde bulunduğu çevreyi merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla güçlendirilmesi; ailelerin sürece etkin biçimde dâhil edilerek çocuğun korunması ve gelişimine yönelik kazanımların daha kalıcı hâle getirilmesi amaçlanmaktadır.
Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi
Şiddet aktarımının önlenmesi ve özellikle olumsuz yaşantıların oluşmasını engellemeye yönelik Milli Eğitim Bakanlığınca 26.08.2024 tarih ve 2024/56 sayılı “Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi” çıkarılmıştır. Bu genelge doğrultusunda öğrencilerimizle şiddeti önleme ile ilgili çalışmalar yürütülmektedir. Okullarda görevli psikolojik danışman/rehber öğretmenler öğrencileri arasındaki şiddet olaylarını engelleme kapsamında çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda; -Şiddete maruz kalan öğrenci ve gençlerimizin hangi yetkili mercilere başvurabileceği konusunda bilgilendirme, -Rehberlik ders saatleri içerisinde öfke ve kontrolü konularında bilgilendirme çalışmaları, -Zararlı Alışkanlıklar, –Risklerden Korunma, -Şiddet ve Saldırganlığın Nedeni, Öfke Kontrolü, -İletişim, -Stresle Başa Çıkma Yöntemlerini Kavrama ve Sorun Çözme Becerileri Kazandırma gibi konularda öğrencilere bilgilendirici çalışmalar yapmaktadır.
Arkadaşlık İlişkileri Geliştirme Psikoeğitim Programları
Okullarda eğitim gören öğrencilere yönelik rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından uygulanması amacıyla zorbalık yapan öğrencilere ve zorbalığa maruz kalan öğrencilere yönelik ayrı ayrı ve kademelere göre akran zorbalığı ile baş etme becerilerinin artırılmasına yönelik Arkadaşlık İlişkileri Geliştirme Psikoeğitim Programları hazırlanmıştır.
Akran zorbalığı yapan öğrencilere yönelik geliştirilen Arkadaşlık İlişkileri Geliştirme Psikoeğitim Programın amacı, okulda en az bir kez akran zorbalığı davranışı gösterdiği belirlenen öğrencilerde güvenli arkadaşlık ilişkilerinin geliştirilmesidir. Söz konusu programda öğrencilerin kişilerarası ilişkilerdeki sorumluluk ve haklarını öğrenmeleri, iletişim becerilerini geliştirmeleri, iletişime geçtikleri bireylerle empati kurabilmeleri, akran zorbalığını ve akran zorbalığı ile ilgili düşüncelerini tanıyabilmeleri, kişilerarası ilişkilerde problem çözebilmeleri, öfke duygularını yönetebilmeleri ve akran zorbalığı ile baş etmek için bir takım stratejiler geliştirebilmelerine yönelik etkinlikler yer almaktadır. Bu kapsamda hazırlanan programlar ile öğrencilerin arkadaşlık ilişkilerini geliştirerek okullarımızda güvenli iletişim ortamlarını güçlendirmeye yardımcı olmak amaçlanmıştır. Psikoeğitim programlarının uygulanması esnasında ya da sonrasında ihtiyaç durumunda rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından öğrencilerimize bireysel psikolojik danışma hizmeti de sunulmaktadır. Okulların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından ilgili program öğrencilere uygulanmaktadır.
Okullarda görevli psikolojik danışman/rehber öğretmenler öğrencileri arasındaki şiddet olaylarını engelleme kapsamında çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda; -Şiddete maruz kalan öğrenci ve gençlerimizin hangi yetkili mercilere başvurabileceği konusunda bilgilendirme, -Rehberlik ders saatleri içerisinde öfke ve kontrolü konularında bilgilendirme çalışmaları, -Zararlı Alışkanlıklar, –Risklerden Korunma, -Şiddet ve Saldırganlığın Nedeni, Öfke Kontrolü, -İletişim, -Stresle Başa Çıkma Yöntemlerini Kavrama ve Sorun Çözme Becerileri Kazandırma gibi konularda öğrencilere bilgilendirici çalışmalar yapmaktadır.
Siber Zorbalık Farkındalık Programı
Siber zorbalık farkındalık programı ile öğrencilerin teknolojinin olumlu ve olumsuz özelliklerini ayırt etmeleri, siber zorbalık kavramını tanımaları ve siber zorbalık davranışları hakkında bilgilenmeleri amaçlanmaktadır. Böylece öğrencilerin, siber zorbalığın duygu, düşünce, akademik başarı, arkadaşlık ve aile ilişkileri üzerindeki etkilerini öğrenmesi ve buna uygun davranışlar geliştirmesi hedeflenmektedir.
Psikoeğitim programları ile öğrencilerin çevrim içi ortamda herhangi birine zarar vermeme, mağdur olmama ve çevrim içi ortamda yaşananların farkında olmaları amaçlanmaktadır. Programda, "siber zorbalık olaylarını tanıma", "siber zorbalık olayları", "siber zorbalık araçları ve uygulamaları", "siber zorbalığın etkileri", "siber zorbalıkla baş etme stratejileri", "siber zorbalık örnek olay analizi", "siber zorbalığa karşı durma" konularında öğrencilerin gelişim özelliklerine göre etkinlikler yer almaktadır.
Siber zorbalık konusunda ailelerin ve öğretmenlerin farkındalık kazanmaları için hazırlanan sunum ve broşürlerde ise siber zorbalık konusunda bilgiler yer almakta olup siber zorbalığa maruz kalma ihtimali bulunan çocuklardaki davranış değişimleri fark etmelerini sağlayacak bilgiler bulunmaktadır. Bakanlığımız tarafından ayrıca ilkokul öğrencilerinin siber zorbalığa karşı bilinçlenmelerini artırmak amacıyla "İkizlerin Hikâyesi" ve "Kahramanın Maceraları" isimli hikâye kitapları hazırlandı. Hazırlanan broşürler, afişler ve eğitim materyalleri okullara gönderilirken "siber zorbalığa karşı farkındalık ve baş etme psikoeğitim programlarından" okul/kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanlarımız bu içeriklerden yararlanarak öğrenci, öğretmen ve ailelere yönelik çalışmalar yürütülmektedir.
Uluslararası İyi Uygulama Örnekleri
Akran zorbalığıyla mücadele kapsamında uluslararası iyi uygulama örnekleri ilgili Genel Müdürlüklerimizce incelenerek söz konusu uygulamalar değerlendirilmektedir. Bakanlığımıza bağlı okul ve kurumlarımızdaki rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri kapsamında yapılan çalışmalar; eğitim kurumunun tür, kademe, özellikleri ile öğrencilerin ihtiyaçları, gelişim dönemi özellikleri ve risk altındaki öğrenciler dikkate alınarak ortak bir anlayış ve iş birliği içerisinde yapılmaktadır. Bu ilkeler doğrultusunda yapılan söz konusu çalışmalar okul ve kurumlarımızda yürütülmektedir. Okul ve kurumlarımızda öğrencinin gelişimini desteklemek amacıyla tüm paydaşlar tarafından ortak bir anlayış çerçevesinde okulun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak güvenli okul ikliminin desteklenmesine yönelik akran zorbalığı konusunda çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmaların izleme ve değerlendirme çalışmaları okul idarecileri, sınıf/branş öğretmenleri ve rehberlik ve psikolojik danışma servisleri tarafından takip edilmektedir.
E-Rehberlik Sistemi
Akran zorbalığıyla mücadele çalışmaları kapsamında okul/kurumlarımızda yürütülen çalışmalar rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından e-Rehberlik Sistemine işlenmektedir. Bakanlığımız, okul bazlı işlenen bu veriler doğrultusunda okullarda ve illerde yürütülen çalışmaları takip edebilmektedir. İhtiyaç dahilinde yürütülen çalışmalara ilişkin istatistiki veriler ilgili kurumlarla paylaşılabilmektedir.
Okullarda Akran Zorbalığındaki Artış İddialarına Yönelik Değerlendirmeler
Son yıllarda akran zorbalığı ile fiziksel ve psikolojik şiddet olaylarının arttığı ve okul idarecilerinin bu konuda yetersiz kaldığına ilişkin iddiaların; CİMER üzerinden yapılan başvurularda artış göstermesi ve basın–yayın organlarında akran zorbalığına yönelik haberlerin çoğalması üzerine durum analizleri ve incelemeler gerçekleştirilmiştir.
Yapılan değerlendirmelerde yayımlanan haberlerin %50’sinin yaşanan olaylara ilişkin, %50’sinin ise bilgilendirme amaçlı olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca olayların %70’inin okul dışında gerçekleştiği ve doğrudan okul ile bir ilgisinin olmadığı bu nedenle okul içi etkenlerden ziyade toplumsal düzeydeki şiddet faktörlerinin belirleyici olduğu görülmektedir. Öte yandan, aynı olayın farklı başlıklarla tekrar tekrar haberleştirildiği ve bu durumun haber sayısını olduğundan fazla göstererek olayların çoğunun okul ortamında meydana geliyormuş şeklinde bir algı oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede, son yıllarda okullarda şiddet ve akran zorbalığının arttığı yönündeki iddiaları güçlendiren bu durumların gerçeği tam olarak yansıtmadığı, değerlendirmelerde çevresel ve toplumsal etkenlerin göz önünde bulundurulması gerektiği değerlendirilmektedir.
SONUÇ
Akran zorbalığı, yalnızca bireysel düzeyde çocukların iyi oluşunu değil, toplumsal düzeyde güvenli okul iklimini ve sağlıklı sosyal ilişkileri de etkileyen çok yönlü bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de 2022 araştırma bulgularıyla ortaya konduğu üzere, çocukların önemli bir bölümü düzenli olarak zorbalığa maruz kalmakta; bu durum hem çocuk koruma sisteminin hem de eğitim ve sağlık hizmetlerinin bu alana özel müdahalelerini zorunlu kılmaktadır. 2025 yılı Bakanlıkların saha çalışmaları ve dijital uygulamaları göz önüne alındığın çocuklar ve aileler üzerinde önemli farkındalık ve destek mekanizmaları oluşturulduğu görülmektedir.
Bununla birlikte akran zorbalığıyla mücadele, süreklilik gerektiren bir süreç olup kurumlar arası iş birliği, veri temelli politika geliştirme ve çocuk katılımını güçlendirme çalışmalarının devam ettirilmesi önem taşımaktadır. Ulusal kapsamlı saha araştırmalarının desteklenmesi, erken müdahale programlarının yaygınlaştırılması ve aile–okul–toplum ekseninde bütüncül yaklaşımların güçlendirilmesi, çocukların güvenli bir sosyal çevrede gelişimlerini sürdürmeleri açısından ciddi önem taşımaktadır. Akran zorbalığı ile ilgili hazırlanan sunum ve broşürlerde velilerin zorbalık türlerini ve zorbalığın sonuçlarını fark etmeleri amaçlanmaktadır. Ayrıca zorbalığa maruz kalan veya zorbalık uygulayan çocuğa ailenin yaklaşımı konusunda da bilgiler yer almaktadır. Öğretmenler için hazırlanan sunum ve broşürlerde ise öğrencilerin farkındalıklarını arttırmaları, öğrencilerin zorba davranışlarını ortadan kaldırmaya yönelik neler yapmaları gerektiği konusunda bilgiler yer almaktadır.
Konu
:
Akran Zorbalığına Karşı Üç Bakanlıktan Çok Boyutlu Mücadele
Açıklama
:
Bu bilgi notu, günümüzde çocukların en sık karşılaştığı sorunlardan biri olan akran zorbalığı konusunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının geliştirdikleri eylem, proje ve faaliyetleri konu almaktadır. Akran zorbalığı kavramı, istatistiki veriler ve soruna dair Bakanlıklar tarafından 2025 yılında yürütülen eğitim, saha programları ve dijital uygulama erişim verileri değerlendirilmektedir.
Tarih
:
30.11.2025
GİRİŞ
Akran zorbalığı, çocukların sosyal, duygusal ve akademik gelişimini doğrudan etkileyen önemli bir çocuk koruma ve halk sağlığı sorunu olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gündemdeki yerini korumaktadır. Dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte zorbalığın biçimleri çeşitlenmiş; fiziksel, sözlü ve sosyal zorbalığa ek olarak siber zorbalık, çocukların maruz kaldığı riskleri artırmıştır.
Türkiye’de gerçekleştirilen saha araştırmaları, 2022 yılı verilerine göre çocukların yaklaşık yüzde 13,8’inin ayda en az bir kez akran zorbalığına maruz kaldığını ortaya koymaktadır. Bu oran, sorunun ülke genelinde yaygın ve farklı yaş gruplarını etkileyen bir boyutta olduğunu göstermiştir. Bu nedenle hem çocukların hem de ailelerin güçlendirilmesi, okul ortamlarının güvenli hâle getirilmesi ve kurumsal mekanizmaların koordinasyon içinde çalışması büyük önem taşımaktadır.
Bu doğrultuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve UNICEF gibi kurumlar, zorbalığı önlemeye, farkındalık artırmaya ve çocukları güçlendirmeye yönelik çok boyutlu çalışmalar yürütmektedir. Bu bilgi notu, akran zorbalığının tanımını, türlerini, belirtilerini, aile ve okul perspektifinden müdahale yöntemlerini ve Türkiye’deki güncel politika–uygulama çerçevesini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR?
1) Akran Zorbalığının Tanımı
Akran zorbalığı; bir veya birden fazla öğrencinin kendilerinden güçsüz olarak gördükleri bir öğrenciye bilinçli, düzenli ve tekrar eden biçimde zarar vermesi şeklinde tanımlanmaktadır. Olweus (1993) bunu tekrar eden rahatsızlık ve olumsuz eylemler olarak açıklarken, Pişkin (2002) çocuğun kendini savunamayacak durumda olması unsurunu vurgulamaktadır. Davranışın akran zorbalığı olarak nitelendirilmesi için agresif olması ve aşağıdaki nitelikleri taşıması gerekmektedir:
- Güç Dengesizliği: Zorbalık uygulayan çocuklar ve ergenler, genellikle sahip oldukları sosyal ya da fiziksel güçten yararlanmaktadır. Bu çocuklar, akranlarını kontrol etmek ya da onlara zarar vermek için, okuldaki popülerliklerini ya da fiziksel olarak üstün özelliklerini kullanmaktadır. Güç dengesizlikleri zamanla, aynı kişiler arasında bile, değişebilmektedir.
- Tekrar: Akran zorbalığı davranışları, birden fazla kez gerçekleşiyor ya da bu potansiyeli taşımaktadır.
Zorbalık okul çağındaki çocuklar arasında tehdit, dedikodu yayma, fiziksel ya da sözlü saldırı veya dışlama gibi davranışlarla kendini göstermektedir. Her çocuk bu zorbalığa aynı şekilde maruz kalmamaktadır. Bu durum çocukların okul, ev ve sosyal yaşamlarını etkileyen, psikososyal gelişimi zedeleyen önemli bir halk sağlığı problemidir.
Okul çağındaki çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar, neredeyse her beş çocuktan birinin akran zorbalığına maruz kaldığını söylemektedir. Bu zorbalığa maruz kalan çocuklar akademik olarak düşük performans sergilemekte, uyku problemleri yaşamakta ya da anksiyete veya depresyon gibi mental sağlık sorunları ile baş etmek zorunda kalmaktadır.
Ayrıca akranlarına zorbalık uygulayan çocuklar da en az bu zorbalığa maruz kalan çocuklar kadar risk altında bulunmaktadır. Zorbalık yapan çocuklarda erken yaşta davranış değişikliğine gidilmediğinde, yetişkinliğe taşınan şiddet ve istismar davranışları gözlemlenmektedir.
2)Akran Zorbalığı Türleri
Akran zorbalığı türleri, davranışın hedefine ve yöntemine göre değişiklik göstermektedir. Tüm zorbalık davranışlarını ise temelde 4 gruba ayırmak mümkündür. En çok karşılaşılan akran zorbalığı türleri ise şu şekildedir:
- Fiziksel Zorbalık: Zorbalık yapan çocukların hedefledikleri kişiye fiziksel olarak zarar vermesi anlamına gelen fiziksel zorbalık; itme, vurma, tükürme, çelme takma, tekme atma ve yumruk atma gibi şekillerde kendini gösteriyor. Kişinin istemediği her fiziksel temas, fiziksel zorbalık ve potansiyel taciz olma ihtimali taşımaktadır.
- Sözlü Zorbalık: Akran zorbalığı türlerinden en çok karşı karşıya kalınanlar arasında yer alan sözlü zorbalık, kişiye yönelik kaba sözleri veya yazıları içermektedir. Dalga geçme, isim takma, uygunsuz cinsel yorumlarda bulunma, hakaret ve tehdit sözleri sözlü zorbalık olarak ifade edilmektedir.
- Sosyal Zorbalık: İlişkisel ya da psikolojik zorbalık olarak da adlandırılan sosyal zorbalık, hedeflenen kişinin itibarına ya da ilişkilerine zarar verme amacı taşıyan davranışlar olarak nitelendiriliyor. Birini özellikle dışlamak, diğerlerine o kişiyle arkadaş olmamaları için baskı yapmak, birisi hakkında dedikodu yaymak veya birini toplum içinde küçük düşürmek sosyal zorbalık olarak kabul edilmektedir.
- Siber Zorbalık: Zorbalık türleri içerisinde en yenisi olan siber zorbalık, zorbaların internet ve sosyal medya aracılığıyla yaptığı davranışları içermektedir. Bu davranışlar kaba ve hakaret içeren mesajlar, kişinin fotoğrafına yapılan kaba yorumlar olarak ortaya çıkabilmektedir. Siber zorbalar aynı zamanda kişisel bilgileri ve fotoğrafları, izinsiz bir şekilde yayarak kişiyi küçük düşürmeye çalışan davranışlarda da bulunabilmektedir.
3) Akran Zorbalığı Örnekleri
En kolay tespit edilebilen ve bir öğretmenin ya da velinin en kolay anlayabileceği akran zorbalığı örnekleri, itme ya da dövme gibi fiziksel zorbalıklar olmaktadır. Bu tarz fiziksel zorbalık davranışları, çoğu zaman fiziksel bir iz de bıraktığı için kendini daha hızlı belli etmektedir. İsim takma gibi sözlü akran zorbalığı örnekleri ise, bir o kadar yaygın türlerdendir.
Akran zorbalığında öğretmenler veya veliler tarafından en zor fark edilen davranışlar ise, sosyal zorbalık davranışlarıdır. Dedikodu yayma ve manipülasyon gibi davranışlar, çocukların ve ergenlerin sosyal çevresi içerisinde gerçekleştiği için, bunu tespit etmek çok daha zor olabilmektedir.
4) Çocuklarda ve Ergenlerde Akran Zorbalığı
Ortaokul çağındaki çocuklarda akran zorbalığı ile ergenlerde akran zorbalığı, kendisini farklı şekilde gösterebilmektedir. Küçük yaştaki çocuklarda fiziksel ve sözlü zorbalık çok daha yaygınken, ergenlerde akran zorbalığı bunlara ek olarak sosyal zorbalık ve siber zorbalık da içermektedir. Bu zorbalıklara maruz kalan çocuklar, aşağıdaki belirtileri gösterebilmektedir:
- Okula gitmeyi reddetmek, okula gitmemek için bahaneler bulmak, okulu asmak,
- Okuldan önce ya da sonra mutsuz ya da kaygılı olmak,
- Okula karşı nefret ya da korku söylemleri,
- Okuldaki performans düşüşü,
- Uyku problemleri,
- Özgüven sorunları,
- Açıklanamayan fiziksel izler,
- Eksik ya da zarar görmüş eşyalar.
5) Akran Zorbalığı Nasıl Önlenebilir?
Akran zorbalığını önlemek için alınabilecek pek çok tedbir söz konusudur ancak bu noktada uzun vadeli hareket etmek ve kısa vadede sonuç beklememek önem arz etmektedir. Öncelikle çocukların zorbalığın ne demek olduğunu bildiğinden emin olmak gerekmektedir. Çocuklar ve ebeveynler arasındaki iletişimin çift yönlü ve açık bir şekilde devam etmesi de zorbalıkla karşılaşan çocukları tespit etmek için büyük önem taşımaktadır. Çocukları sevdikleri şeyleri yapmaya yönlendirmek, aktivite ve hobiler ile meşgul etmek ve arkadaş edinmelerini sağlamak da zorbalıkla başa çıkmada etkili bir yöntemdir.
6) Zorbalık Nasıl Anlaşılır?
Çocukların zorbalığa maruz kaldığı ise aşağıdaki maddelerle anlaşılabilmektedir:
- Arkadaşlarından ve okuldan hiç bahsetmemesi
- Eve arkadaş getirmemesi, arkadaşlarına hiç gitmemesi
- Partilere, gezilere davet edilmemesi, kendisiyle ilgili önemli toplantılara okul arkadaşlarından kimseyi davet etmek istememesi
- Okula gitmek istememesi, okul değiştirme isteği, sabahları iştahsızlık çekme, sürekli karın ve baş ağrısı
- Okul servisini kullanmak istememesi
- Korkulu rüyalar görmesi, uykusunda ağlaması, yatağını ıslatması
- Okuldan eve yırtık dağılmış giysilerle ya da zarar görmüş kitaplarla gelmesi
- Bedeninde açıklanamayan morluklar olması
- Sürekli uyumak istemesi
- İçe kapanma ve kekeleme gibi durumların ortaya çıkması
- Ne sorunu olduğunu söylemek istememesi
- İntihar girişimi olması
- Okuldan eve harçlığı ya da öğle yemeği alındığı için aç dönmesi
- Harçlığını sürekli kaybetmesi
7) Zorbalık sergileyen çocuğa nasıl davranılmalıdır?
- Çocukla sakince konuşun, bunu yapma sebepleri ve yaptığı davranışın başkalarında yaratacağı olumsuz duygular üzerinde durun.
- Bu davranışını onaylamadığınızı kesin ve net bir biçimde belirtin.
- Varsa bu tür davranışlara model olan ailenin diğer üyelerini uyarın.
- Kurallara uyduğunda, sorumlu davranışlar sergilediğinde, olumlu davranışlar gerçekleştirdiğinde takdir edin, bunları pekiştirin, ödüllendirin.
- Okulla ve rehberlik servisiyle mutlaka iş birliği yapın.
8) Zorbalığa maruz kaldığı düşünülen çocuğa neler yapabilirsiniz?
- Çocuğunuzla açık iletişim kurun. Durumu tartışmak yerine konuşmasına, duygularını paylaşmasına izin verin ve dinleyin.
- Zorbalığın nerede ve nasıl meydana geldiğini öğrenin.
- Olumlu stratejiler geliştirmesinde yardımcı olun (Benimle uğraşma deyip sakin bir şekilde uzaklaşmak, akran istismarına veya rahatsız edilme eylemlerine maruz bırakacak ortamlardan kaçınmak, yeni arkadaşlar edinmek vb.).
- 'Sen de aynısını ona yap' cümlesinin fayda sağlamaktan çok zarar getireceğini unutmayın.
- Olayla ilgili olarak kendi duygularınızı mümkün olduğunca kontrol edin. Hemen aşırı tepki göstermeyin.
- Çocuğunuzu asla suçlamayın.
- Bu durumu kendisinin çözmesi gerektiğini ya da yardımcı olamayacağınızı söylemeyin.
- Eğer çocuğunuz bunu kimseye anlatmamanızı isterse, bunun zorbalık davranışı sergileyen kişiyi korumak anlamına geleceğini anlatın.
- İlgi alanları doğrultusunda sosyal etkinliklere, aktivitelere yönlendirin.
- Çocuğunuzu bundan sonraki akran istismarı ve rahatsız etme eylemlerini okulda güvendikleri bir öğretmene bildirmeye teşvik edin.
- Sonrasında ise belli zaman dilimleri içerisinde aynı olayın tekrarlanıp tekrarlanmadığını ve onu üzen veya kızdıran arkadaşları olup olmadığını sorun.
- Okulu durumdan mutlaka haberdar edin ve çözüm konusunda işbirliği yapın.
9) Ailelere Diğer Öneriler
- Aileler çocuklarının diğer arkadaşlarının yanında popüler olması yönündeki arzularını, çocuklarına yansıtmaktan kaçınmalıdır.
- Ailelerin çocuklarına daha çok zaman ayırması, zorbalık davranışlarına karşı dikkatli, özenli olması önerilebilir.
- Ailelerin belli zaman dilimleri içerisinde çocuklarını üzen veya kızdıran arkadaşları olup olmadığını ve bu durumun nasıl olduğunu sorması çocuklarının zorbalığa kurban veya zorba olarak katılmasını önlemede faydalı olacaktır.
- Çocuğu zorbalığa karışan ailenin öncelikle çocuğunu dikkatle dinlemesi, çocuğuna nasıl yardım edebileceği üzerinde düşünmesi, okul ile iş birliği yapması ve olanak varsa okul dışı uzmanlardan da destek alarak çözüm üretmede işbirliği yaklaşımları kullanması önerilmektedir.
- Zorba ve kurban olan öğrencilerin ailelerin çocukları ile empati kurması ve durumu tartışmak yerine çocukların duygularını ve hissettiklerini anlamaya çalışması önerilmektedir.
- Zorbalığın nerede meydana geldiğini, nasıl oluştuğunu öğrenmek ailelerin yapması gerekenler arasında yer almaktadır.
- Son olarak aile başka ebeveynlerle ve öğretmenlerle konuşarak ortak çözüm yolları belirlemeye çalışması yararlı olabilir. Ancak aile çocuğunu buna zorlamamalı çocuğunun hazır olduğundan emin olduğunda bu çözüme başvurmalıdır. Unutmamalıdır ki aileler okuldan gittiğinde çocuklar kendisini korumasız, zayıf, yetersiz olarak hissedebilmektedirler.
TÜRKİYE’DE AKRAN ZORBALIĞI GÖRÜNÜMÜ – 2022 ARAŞTIRMA BULGULARI
2022 Türkiye Çocuk Araştırması verilerine göre çocukların yüzde 13,8’i ayda en az bir kez akran zorbalığına maruz kalmaktadır.
TÜİK tarafından 0–17 yaş grubundan 14 bin 705 çocuk ve 13–17 yaş grubundan 4 bin 72 çocuğa uygulanan soru formu sonucunda kız çocuklarında oran yüzde 14,2, erkek çocuklarında yüzde 13,4 olarak ölçülmüştür. Bu veriler zorbalığın geniş bir yaş aralığını etkilediğini ve toplumsal bir müdahale gerektirdiğini ortaya koymaktadır.
BAKANLIKLARIN EYLEM VE FAALİYETLERİ
1) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı:
- Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri Eğitimleri: Toplam 9 bin 504 çocukla akrandan akrana 139 eğitim
2025 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 0-18 yaş çocuk katılımını sağlayan ve gönüllülük esasına dayalı bir örgütlenmesi olan Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri tarafından; 81 ilde içerisinde akran zorbalığına dair içeriklerin de bulunduğu akrandan akrana 139 eğitim düzenlenmiş; toplam 9 bin 504 çocuğa ulaşılmıştır.
Okullarda, sosyal hizmet merkezlerinde veya toplum merkezlerinde yapılan akran zorbalığı/siber zorbalık söyleşileri, atölyeleri ve farkındalık faaliyetleri çocuk-çocuğa aktarım modeli temelinde uygulanmıştır.
- Dijital Uygulamalar ve Kullanım Verileri: 1 milyon 25 binden fazla kişi erişmiş İlk Öğretmenim Ailem Mobil Uygulaması
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının içerikleri arasında akran zorbalığı konusu da bulunan "İlk Öğretmenim Ailem" mobil uygulamasına toplam 1 milyon 25 binden fazla kişi erişmiştir.
- Kurumlar Arası İş birlikleri ve Proje Çıktıları
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı akran zorbalığı konusunda Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kurumlarla koordineli bir şekilde aşağıdaki çalışmaları sürdürmektedir.
Akran Zorbalığı Odaklı Psikososyal Destek ve Pozitif Ebeveynlik Programı (UNICEF)
UNICEF Türkiye ile çalışma ortakları Hayata Destek Derneği ve Türkiye Kalkınma Vakfı iş birliğinde hazırlanan “Akran Zorbalığı Odaklı Psikososyal Destek ve Pozitif Ebeveynlik Programı Eğitimi (ToT)” kapsamında Bakanlığın taşra personelinden oluşan 30 kişilik bir gruba 3–7 Kasım 2025 tarihinde eğitici eğitimi verilmiştir.
Program:
• 6–18 yaş arası çocuklara ve ebeveyn/bakım verenlere yönelik hazırlanmış 8 oturumdan oluşmaktadır.
• Çocuklarda zorbalığı tanıma, önleme ve başa çıkma becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
• Olumlu Ebeveynlik bileşeniyle bakım verenlere destekleyici araçlar sunmayı hedeflemektedir.
Akran Zorbalığı Saha Araştırması (Unıcef)
Mevcut araştırmaların gösterge sunmakla birlikte yaş grupları, zorbalık türleri, bağlamsal faktörler ve hizmet sistemi geri bildiriminde sınırlı kalması nedeniyle ulusal ölçekte kapsamlı saha araştırması ihtiyacı doğmuştur.
Araştırma iki aşamalı planlanmıştır:
I. aşama:
• Türkiye’de akran ve siber zorbalığın tanımı
• Yaygınlık, türler, etkiler
• Risk–koruyucu faktör analizleri
• Aile, okul ve dijital ortam bağlamında zorbalık dinamiklerinin değerlendirilmesi
II. aşama:
• Kamu kurumlarının sunduğu koruyucu–önleyici hizmetlerin etkililiği
• Kanıta dayalı politika ve uygulama önerileri
• Çıktıların kurumsal sahiplenilmesi ve koordinasyonun güçlendirilmesi amaçlı raporlaştırma
Bu kapsamda araştırma sonuçlarının politika belgesine dönüştürülmesi ve ilgili kurumların uygulamaları izleyebilmesi için yönlendirme komitesi oluşturulması planlanmaktadır. Araştırmaya ilişkin teknik şartname ise UNICEF tarafından hazırlanmış, Bakanlık tarafından düzeltilerek son haline getirilmiş ve TOR ilana çıkarılmıştır.
2. Sağlık Bakanlığı
2025 Yılı Destek ve Müdahale Uygulamaları:
Sağlıklı Hayat Merkezleri, Göç Sağlığı Merkezleri ve hastanelerde çalışan çocuk gelişimcileri, psikologlar, sosyal çalışmacılar ve çocuk–ergen ruh sağlığı uzmanları akran zorbalığı konusunda çocuklar ve ailelerine çok yönlü destek sunmaktadır.
2025’te Sağlıklı Hayat Merkezlerine akran zorbalığı nedeniyle başvuran kişi sayısı 5 bin 323, verilen danışmanlık hizmeti sayısı 14 bin 326
2025 yılının ilk dokuz ayında Sağlıklı Hayat Merkezlerine akran zorbalığı nedeniyle başvuran kişi sayısı 5 bin 323’tür. Aynı dönemde verilen danışmanlık hizmeti sayısı 14 bin 326’ya ulaşmıştır.
Akran zorbalığı eğitimi verilen kişi sayısı 107 bin 306
Bu süreçte akran zorbalığı eğitimi verilen kişi sayısı 107 bin 306’dır. Destek çalışmalarının önemli bir ayağını oluşturan EASE (Ön Ergenlik Yıllarında Duygusal Beceriler) Programı, yedi haftalık grup çalışmaları şeklinde uygulanmakta olup hem çocukların hem ebeveynlerin duygusal becerilerini hikâye ve etkinlik temelli içeriklerle güçlendirmektedir.
Ocak–Eylül 2025 Dönemi Genel Değerlendirme
81 ilden gelen toplam verilere göre akran zorbalığı nedeniyle başvuru sayısı 5 bin 323, danışmanlık sayısı 14 bin 326’dır.
2025 yılı ilk dokuz ayda gerçekleştirilen eğitim sayısı bin 869 olup eğitimlere toplam 107 bin 306 kişi katılım göstermiştir.
Bu veriler Türkiye genelinde farkındalık çalışmalarının yaygın şekilde sürdüğünü ve başvuru ile danışmanlık süreçlerinin etkin biçimde yürütüldüğünü göstermektedir.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA AKRAN ZORBALIĞINA İLİŞKİN ALINAN TEDBİRLER FAALİYETLER
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Faaliyetleri
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okul/kurumlarda çocuk ve gençleri çeşitli risklerden korumak, iletişim becerilerini geliştirmek, duyguları tanıyarak sağlıklı yollarla ifade etmelerini sağlamak amacıyla gelişimsel önleyici ve iyileştirici, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri 44.129 rehber öğretmen psikolojik danışmanlar tarafından okul/kurumlarda yürütülmektedir.
Okul öncesinden itibaren tüm kademelerde uygulanan sınıf rehberlik ve psikolojik danışma programlarında bu konular ile ilgili etkinlikler yer almaktadır. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı okul ve kurumlarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde kullanılan programlar; eğitim kurumunun tür, kademe, özellikleri ile öğrencilerin ihtiyaçları, gelişim dönemi özellikleri ve risk altındaki öğrenciler dikkate alınarak ortak bir anlayış ve iş birliği içerisinde hazırlanmaktadır. Bu ilkeler doğrultusunda hazırlanan söz konusu programlar okul ve kurumlarda uygulanmaktadır. Programlara ilişkin konu başlıkları rehberlik hizmetleri sunum sistem içerisinde de yer almaktadır. Okul ve kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar okulun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak rehberlik hizmetleri sunum sistemi içerisinde yer alan akran zorbalığı konusunda çalışmaları yürütmektedirler.
Yayın Faaliyeleri
Akran zorbalığı konusunda okullarımızda eğitim gören tüm kademelerdeki öğrencilere yönelik farkındalık kazandırmayı amaçlayan; okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademeleri için 4 adet farkındalık programı hazırlanmıştır, öğretmen ve velilere yönelik bilgilendirici sunum, afiş ve broşür içerikleri oluşturulmuştur. Okul öncesi ve ilkokul kademelerindeki öğrencilere özgü akran zorbalığı konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak amacıyla hikâye kitapları hazırlanmıştır. Bu konuda kuramsal bilgilerin yer aldığı rehber öğretmen/psikolojik danışmanlara yönelik bilgilendirici kitapçık ile rehber öğretmen/psikolojik danışmanların okullarda tüm öğretmenlere ve velilere uygulayabileceği her kademeye özgü sunu içerikleri hazırlanmıştır. Ayrıca akran zorbalığına uğrayan ve akran zorbalığına maruz kalan öğrencilerin baş etme becerilerini geliştirmeye yönelik olarak ayrı ayrı ve her kademeye özgü (okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise) 8 adet psikoeğitim programı geliştirilmiştir. Programların dışında öğretmen ve velilere yönelik afiş, bülten ve broşürler hazırlanmıştır.
Farkındalık-Eğitim Faaliyetleri
2020-2021 eğitim öğretim yılında 569.508 öğrenci, 5.389 öğretmen ve 68.550 veliye doğrudan akran zorbalığı konusunda eğitim düzenlenmiştir.
2021-2022 eğitim öğretim yılında ise 2.516.430 öğrenci, 50.596 öğretmen ve 393.758 veliye;
2022-2023 eğitim öğretim yılında 2.716.482 öğrenci, 34.561 öğretmen ve 165.422 veliye doğrudan akran zorbalığı konusunda eğitim düzenlenmiştir.
2023-2024 eğitim öğretim yılında 4.309.331 öğrenci, 184.760 öğretmen ile 184.760 veliye doğrudan akran zorbalığı konusunda eğitim düzenlenmiştir.
2024-2025 eğitim öğretim yılında ise 6.393.853 öğrenci ve 60.605 öğretmene akran zorbalığı ve şiddetle mücadele başlıkları kapsamında farkındalık eğitimleri düzenlenmiştir.
Akran zorbalığı, olaya doğrudan veya dolaylı olarak dâhil olan bütün öğrencileri olumsuz yönde etkilemektedir. Bu doğrultuda ailelerin akran zorbalığı konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak amacıyla kademelere göre farklılaşan bilgilendirici sunumlar rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından okul/kurumlarımızda uygulanmaktadır. Söz konusu bilgilendirme çalışmalarında akran zorbalığının tanımı, türleri, akran zorbalığına neden olabilecek faktörler, öğrencilerin akran zorbalığı yaptığında, akran zorbalığına maruz kaldığında ya da tanık olduğunda neler yapılabileceğine ilişkin konulara yer verilmektedir.
2024-2025 eğitim öğretim yılında 338.590 veli akran zorbalığı konusunda düzenlenen farkındalık eğitimlerine katılmıştır.
“Sosyal Duygusal Becerilerin Geliştirilmesi” Faaliyetleri
Öz farkındalık, sosyal farkındalık, öz yönetim, ilişki becerileri ve sorumluluk alma başta olmak üzere sosyal ve duygusal becerilerinin gelişmiş olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda öğrencilerin iş birliği yapma, etkili öğrenme, toplumsal yaşam, aile yaşamı gibi alanlarda yeterli olabilmelerini sağlayan, başarı için önemli rol oynayan ve akademik başarıyı destekleyen yönlerini geliştirmek için sosyal duygusal beceri programları hazırlanmıştır.
2024-2025 eğitim öğretim yılında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından “Sosyal Duygusal Becerilerin Geliştirilmesi” Genel Hedef olarak belirlenmiş olup ülke genelinde tüm okullarda bu hedef doğrultusunda çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Sosyal duygusal becerilerin geliştirilmesi amacıyla 2024-2025 eğitim öğretim yılında 5.219.843 öğrenci, 39.482 öğretmen ve 329.434 veliye eğitim verilmiştir. Okullarda sosyal duygusal becerilerin gelişimini destekleyen programların uygulanması ile olumlu okul iklimini destekleyerek hem zorbalığın görülme sıklığını azaltmak hem de öğrencilerin sosyal ilişkilerinde daha sağlıklı bağlar kurmasını sağlamak amaçlanmıştır.
Öğrencilerin Sosyal Duygusal Becerilerini geliştirmek için;
• Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde tüm öğrencilere yönelik sosyal duygusal beceri programı,
• Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde risk altındaki öğrencilere yönelik sosyal duygusal beceri psikoeğitim programı,
• Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde yüksek risk altındaki öğrencilere yönelik sosyal duygusal beceri bireysel müdahale programı,
• Öğretmenlere yönelik öğrenci temelli sosyal duygusal beceri programı,
• Sosyal duygusal becerilere yönelik kuramsal bilgiye dayalı kitap,
• Sosyal Duygusal Oyunlar kitapçığı,
• Öğrencilere yönelik afiş içerikleri,
• Öğretmenlere yönelik rehber/broşür ve sunu içerikleri,
• Velilere yönelik rehber/broşür ve sunu içerikleri hazırlanmıştır.
Okul/kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar aracılığıyla bu içeriklerden yararlanılarak öğrenci, öğretmen ve ailelere yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Okullarda görevli psikolojik danışman/rehber öğretmenler bu çalışmaları yürütecek yeterliliği lisans eğitiminde kazanmaktadır. Ancak mesleki gelişim çalışmaları kapsamında şiddet, akran zorbalığı, yaşam becerileri, psikososyal destek gibi farklı konularda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan eğitimler yolu ile desteklenmektedir.
“Aile İçi İletişim, Çocuk Hakları ve Çocuk Kıymeti” Temalı Faaliyetler
2025-2026 eğitim öğretim yılında ise “Aile İçi İletişim, Çocuk Hakları ve Çocuk Kıymeti” teması Genel Hedef olarak belirlenmiş olup çalışmalar bu doğrultuda yürütülmektedir. Belirlenen hedef kapsamında, çocuğun değeri temel alınarak ailelerin bu konuda farkındalık kazanması, çocukların kendine yönelik saygı ve öz yeterlik duygularını güçlendirmesi ve böylece şiddete maruz kalma ya da şiddet uygulama riskinin azaltılması amaçlanmaktadır. Belirlenen hedef doğrultusunda yürütülen rehberlik çalışmalarıyla hem ailede hem de okul ortamında güvenli, saygılı ve kapsayıcı ilişkilerin gelişimine katkı sağlanarak şiddet davranışının ortaya çıkmasının önlenmesi hedeflenmektedir. 2025-2026 eğitim öğretim yılı Eylül ayından itibaren “Aile İçi İletişim, Çocuk Hakları ve Çocuk Kıymeti” konularına ilişkin 2.979.919 öğrenci ve 237.130 veli ile çalışmalar yürütülmüştür.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'na göre korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuk hakkında mahkeme ya da hâkim tarafından verilen koruyucu ve destekleyici tedbir türlerinden biri olan danışmanlık tedbiri kararlarının uygulanması sürecine ilişkin mevcut ihtiyaçlara uygun olarak Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve UNICEF iş birliğinde yeni modüller geliştirilmiştir. Çocuk Koruma Kanunu, hem çocuğun haklarını güvence altına alan hem de ailenin çocuğun yaşamındaki kritik rolünü destekleyen bir yaklaşım içerir. Çocuğun sağlıklı bir birey olarak yetişebilmesi için en ideal ortamın aile olduğu kabul edilir; bu nedenle koruyucu ve destekleyici tedbirler öncelikle çocuğun ailesiyle birlikte, güvenli ve sağlıklı koşullarda büyümesini sağlamayı hedefler. Bu kapsamda danışmanlık tedbiri uygulamalarında çocuğun aile bütünlüğü içinde ele alınması, geliştirilen modüllerin uygulamalar sırasında ve sonrasında etkililiğinin sağlanabilmesi amacıyla farklı konulara ilişkin hazırlanan 14 modül geliştirilmiştir. Uygulamaların yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında 2025 yılında 155 rehber öğretmen/psikolojik danışmana yönelik eğitici eğitimi ve uygulayıcı eğitimleri verilmeye başlanmış olup 2026 yılı itibariyle okul/kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanların tamamının Danışmanlık Tedbiri Uygulamaları eğitimini almış olması hedeflenmektedir.
Söz konusu çalışmada birçok konu başlığı ele alınmakla birlikte; zorbalık ve şiddetle mücadele kapsamında hak ve sorumluluklar, yaşam becerileri, şiddet, güvenli ilişkiler, iletişim, öfke kontrolü, hayır diyebilme ve aile içi ilişkiler gibi temalarda, öğrencilerin gelişim düzeylerine uygun olarak farklılaştırılmış ve ailelerle yürütülen çalışmalarda kullanılmak üzere çeşitli modüller hazırlanmıştır. Bu kapsamda geliştirilen Şiddet Davranışı Modülü, çocuklarda şiddet davranışının azaltılmasını, ortadan kaldırılmasını ve olumlu davranış değişikliklerinin desteklenmesini amaçlamaktadır. Yaşam Becerileri Modülü ise risk altındaki çocukların içsel güçlerini keşfetmelerine, duygularını ve davranışlarını etkili bir şekilde yönetmelerine, çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olarak psikososyal gelişimlerini ve öz bakım becerilerini desteklemek üzere hazırlanmıştır. Her bir konu başlığına ilişkin hazırlanan modüller; 7–11 yaş, 12–18 yaş ve aile modülü olmak üzere üç ayrı program şeklinde geliştirilmiş olup her bir modül 8 oturumdan oluşmaktadır. Danışmanlık tedbiri kapsamında yürütülen uygulamaların, çocuğun içinde bulunduğu çevreyi merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla güçlendirilmesi; ailelerin sürece etkin biçimde dâhil edilerek çocuğun korunması ve gelişimine yönelik kazanımların daha kalıcı hâle getirilmesi amaçlanmaktadır.
Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi
Şiddet aktarımının önlenmesi ve özellikle olumsuz yaşantıların oluşmasını engellemeye yönelik Milli Eğitim Bakanlığınca 26.08.2024 tarih ve 2024/56 sayılı “Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi” çıkarılmıştır. Bu genelge doğrultusunda öğrencilerimizle şiddeti önleme ile ilgili çalışmalar yürütülmektedir. Okullarda görevli psikolojik danışman/rehber öğretmenler öğrencileri arasındaki şiddet olaylarını engelleme kapsamında çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda; -Şiddete maruz kalan öğrenci ve gençlerimizin hangi yetkili mercilere başvurabileceği konusunda bilgilendirme, -Rehberlik ders saatleri içerisinde öfke ve kontrolü konularında bilgilendirme çalışmaları, -Zararlı Alışkanlıklar, –Risklerden Korunma, -Şiddet ve Saldırganlığın Nedeni, Öfke Kontrolü, -İletişim, -Stresle Başa Çıkma Yöntemlerini Kavrama ve Sorun Çözme Becerileri Kazandırma gibi konularda öğrencilere bilgilendirici çalışmalar yapmaktadır.
Arkadaşlık İlişkileri Geliştirme Psikoeğitim Programları
Okullarda eğitim gören öğrencilere yönelik rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından uygulanması amacıyla zorbalık yapan öğrencilere ve zorbalığa maruz kalan öğrencilere yönelik ayrı ayrı ve kademelere göre akran zorbalığı ile baş etme becerilerinin artırılmasına yönelik Arkadaşlık İlişkileri Geliştirme Psikoeğitim Programları hazırlanmıştır.
Akran zorbalığı yapan öğrencilere yönelik geliştirilen Arkadaşlık İlişkileri Geliştirme Psikoeğitim Programın amacı, okulda en az bir kez akran zorbalığı davranışı gösterdiği belirlenen öğrencilerde güvenli arkadaşlık ilişkilerinin geliştirilmesidir. Söz konusu programda öğrencilerin kişilerarası ilişkilerdeki sorumluluk ve haklarını öğrenmeleri, iletişim becerilerini geliştirmeleri, iletişime geçtikleri bireylerle empati kurabilmeleri, akran zorbalığını ve akran zorbalığı ile ilgili düşüncelerini tanıyabilmeleri, kişilerarası ilişkilerde problem çözebilmeleri, öfke duygularını yönetebilmeleri ve akran zorbalığı ile baş etmek için bir takım stratejiler geliştirebilmelerine yönelik etkinlikler yer almaktadır. Bu kapsamda hazırlanan programlar ile öğrencilerin arkadaşlık ilişkilerini geliştirerek okullarımızda güvenli iletişim ortamlarını güçlendirmeye yardımcı olmak amaçlanmıştır. Psikoeğitim programlarının uygulanması esnasında ya da sonrasında ihtiyaç durumunda rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından öğrencilerimize bireysel psikolojik danışma hizmeti de sunulmaktadır. Okulların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından ilgili program öğrencilere uygulanmaktadır.
Okullarda görevli psikolojik danışman/rehber öğretmenler öğrencileri arasındaki şiddet olaylarını engelleme kapsamında çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda; -Şiddete maruz kalan öğrenci ve gençlerimizin hangi yetkili mercilere başvurabileceği konusunda bilgilendirme, -Rehberlik ders saatleri içerisinde öfke ve kontrolü konularında bilgilendirme çalışmaları, -Zararlı Alışkanlıklar, –Risklerden Korunma, -Şiddet ve Saldırganlığın Nedeni, Öfke Kontrolü, -İletişim, -Stresle Başa Çıkma Yöntemlerini Kavrama ve Sorun Çözme Becerileri Kazandırma gibi konularda öğrencilere bilgilendirici çalışmalar yapmaktadır.
Siber Zorbalık Farkındalık Programı
Siber zorbalık farkındalık programı ile öğrencilerin teknolojinin olumlu ve olumsuz özelliklerini ayırt etmeleri, siber zorbalık kavramını tanımaları ve siber zorbalık davranışları hakkında bilgilenmeleri amaçlanmaktadır. Böylece öğrencilerin, siber zorbalığın duygu, düşünce, akademik başarı, arkadaşlık ve aile ilişkileri üzerindeki etkilerini öğrenmesi ve buna uygun davranışlar geliştirmesi hedeflenmektedir.
Psikoeğitim programları ile öğrencilerin çevrim içi ortamda herhangi birine zarar vermeme, mağdur olmama ve çevrim içi ortamda yaşananların farkında olmaları amaçlanmaktadır. Programda, "siber zorbalık olaylarını tanıma", "siber zorbalık olayları", "siber zorbalık araçları ve uygulamaları", "siber zorbalığın etkileri", "siber zorbalıkla baş etme stratejileri", "siber zorbalık örnek olay analizi", "siber zorbalığa karşı durma" konularında öğrencilerin gelişim özelliklerine göre etkinlikler yer almaktadır.
Siber zorbalık konusunda ailelerin ve öğretmenlerin farkındalık kazanmaları için hazırlanan sunum ve broşürlerde ise siber zorbalık konusunda bilgiler yer almakta olup siber zorbalığa maruz kalma ihtimali bulunan çocuklardaki davranış değişimleri fark etmelerini sağlayacak bilgiler bulunmaktadır. Bakanlığımız tarafından ayrıca ilkokul öğrencilerinin siber zorbalığa karşı bilinçlenmelerini artırmak amacıyla "İkizlerin Hikâyesi" ve "Kahramanın Maceraları" isimli hikâye kitapları hazırlandı. Hazırlanan broşürler, afişler ve eğitim materyalleri okullara gönderilirken "siber zorbalığa karşı farkındalık ve baş etme psikoeğitim programlarından" okul/kurumlarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanlarımız bu içeriklerden yararlanarak öğrenci, öğretmen ve ailelere yönelik çalışmalar yürütülmektedir.
Uluslararası İyi Uygulama Örnekleri
Akran zorbalığıyla mücadele kapsamında uluslararası iyi uygulama örnekleri ilgili Genel Müdürlüklerimizce incelenerek söz konusu uygulamalar değerlendirilmektedir. Bakanlığımıza bağlı okul ve kurumlarımızdaki rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri kapsamında yapılan çalışmalar; eğitim kurumunun tür, kademe, özellikleri ile öğrencilerin ihtiyaçları, gelişim dönemi özellikleri ve risk altındaki öğrenciler dikkate alınarak ortak bir anlayış ve iş birliği içerisinde yapılmaktadır. Bu ilkeler doğrultusunda yapılan söz konusu çalışmalar okul ve kurumlarımızda yürütülmektedir. Okul ve kurumlarımızda öğrencinin gelişimini desteklemek amacıyla tüm paydaşlar tarafından ortak bir anlayış çerçevesinde okulun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak güvenli okul ikliminin desteklenmesine yönelik akran zorbalığı konusunda çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmaların izleme ve değerlendirme çalışmaları okul idarecileri, sınıf/branş öğretmenleri ve rehberlik ve psikolojik danışma servisleri tarafından takip edilmektedir.
E-Rehberlik Sistemi
Akran zorbalığıyla mücadele çalışmaları kapsamında okul/kurumlarımızda yürütülen çalışmalar rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından e-Rehberlik Sistemine işlenmektedir. Bakanlığımız, okul bazlı işlenen bu veriler doğrultusunda okullarda ve illerde yürütülen çalışmaları takip edebilmektedir. İhtiyaç dahilinde yürütülen çalışmalara ilişkin istatistiki veriler ilgili kurumlarla paylaşılabilmektedir.
Okullarda Akran Zorbalığındaki Artış İddialarına Yönelik Değerlendirmeler
Son yıllarda akran zorbalığı ile fiziksel ve psikolojik şiddet olaylarının arttığı ve okul idarecilerinin bu konuda yetersiz kaldığına ilişkin iddiaların; CİMER üzerinden yapılan başvurularda artış göstermesi ve basın–yayın organlarında akran zorbalığına yönelik haberlerin çoğalması üzerine durum analizleri ve incelemeler gerçekleştirilmiştir.
Yapılan değerlendirmelerde yayımlanan haberlerin %50’sinin yaşanan olaylara ilişkin, %50’sinin ise bilgilendirme amaçlı olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca olayların %70’inin okul dışında gerçekleştiği ve doğrudan okul ile bir ilgisinin olmadığı bu nedenle okul içi etkenlerden ziyade toplumsal düzeydeki şiddet faktörlerinin belirleyici olduğu görülmektedir. Öte yandan, aynı olayın farklı başlıklarla tekrar tekrar haberleştirildiği ve bu durumun haber sayısını olduğundan fazla göstererek olayların çoğunun okul ortamında meydana geliyormuş şeklinde bir algı oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede, son yıllarda okullarda şiddet ve akran zorbalığının arttığı yönündeki iddiaları güçlendiren bu durumların gerçeği tam olarak yansıtmadığı, değerlendirmelerde çevresel ve toplumsal etkenlerin göz önünde bulundurulması gerektiği değerlendirilmektedir.
SONUÇ
Akran zorbalığı, yalnızca bireysel düzeyde çocukların iyi oluşunu değil, toplumsal düzeyde güvenli okul iklimini ve sağlıklı sosyal ilişkileri de etkileyen çok yönlü bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de 2022 araştırma bulgularıyla ortaya konduğu üzere, çocukların önemli bir bölümü düzenli olarak zorbalığa maruz kalmakta; bu durum hem çocuk koruma sisteminin hem de eğitim ve sağlık hizmetlerinin bu alana özel müdahalelerini zorunlu kılmaktadır. 2025 yılı Bakanlıkların saha çalışmaları ve dijital uygulamaları göz önüne alındığın çocuklar ve aileler üzerinde önemli farkındalık ve destek mekanizmaları oluşturulduğu görülmektedir.
Bununla birlikte akran zorbalığıyla mücadele, süreklilik gerektiren bir süreç olup kurumlar arası iş birliği, veri temelli politika geliştirme ve çocuk katılımını güçlendirme çalışmalarının devam ettirilmesi önem taşımaktadır. Ulusal kapsamlı saha araştırmalarının desteklenmesi, erken müdahale programlarının yaygınlaştırılması ve aile–okul–toplum ekseninde bütüncül yaklaşımların güçlendirilmesi, çocukların güvenli bir sosyal çevrede gelişimlerini sürdürmeleri açısından ciddi önem taşımaktadır. Akran zorbalığı ile ilgili hazırlanan sunum ve broşürlerde velilerin zorbalık türlerini ve zorbalığın sonuçlarını fark etmeleri amaçlanmaktadır. Ayrıca zorbalığa maruz kalan veya zorbalık uygulayan çocuğa ailenin yaklaşımı konusunda da bilgiler yer almaktadır. Öğretmenler için hazırlanan sunum ve broşürlerde ise öğrencilerin farkındalıklarını arttırmaları, öğrencilerin zorba davranışlarını ortadan kaldırmaya yönelik neler yapmaları gerektiği konusunda bilgiler yer almaktadır.




Yorumlar
Yorum Yap