-

Gözden kaçırmayın

PotanınKraliceleri Basketbol Takımı Türkiye Birincisi OlduPotanınKraliceleri Basketbol Takımı Türkiye Birincisi Oldu

Dünya genelinde informel ekonomik faaliyetlerin dağılımı, son bir araştırmaya göre çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, Latin Amerika ve Akdeniz ülkeleri, formal ekonominin zayıf olduğu bölgelerde bu tür faaliyetlerin en yoğun yaşandığı yerler arasında yer alıyor.

Latin Amerika'nın Hakimiyeti

Araştırma verilerine göre, Meksika informel ekonomik faaliyete sahne olan ilk ülke konumunda bulunurken, ardından Kolombiya geliyor. Bu iki ülkenin toplamda 112 bin 3 oranında informel ekonomik faaliyet gösterdiği belirtiliyor. Costa Rica ise 37 bin 1 ile üçüncü sırada yer alıyor. Şili 27 bin 4 ve Türkiye 27 bin 3 ile takip ediliyor. Latin Amerika'daki bu yüksek oran, genellikle yetersiz resmi iş imkanları, düşük ücretler ve vergi kaçırma gibi faktörlerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Örneğin, Kolombiya’da sokak satıcıları, tamiratçıların yanı sıra, kayıt dışı hizmet sektöründe çalışan pek çok kişi bu ekonomik faaliyetlere katılıyor.

Akdeniz Ülkeleri de Önemli

Akdeniz bölgesinde ise Türkiye, önemli bir paya sahip. Slovakia ve İtalya da yaklaşık 3-4 bin civarında informel ekonomik faaliyet gösteriyor. Yunanistan, Portekiz ve Fransa ise bu sayıları 4-6 bini aşarak bölgede belirgin bir yer tutuyor. İngiltere 6 bin 5 ile diğer ülkelere göre daha düşük bir orana sahip.

Avrupa'da Düşük Oranlar

Araştırma sonuçlarına göre, Avrupa ülkeleri arasında ise en yüksek oran Türkiye’de görülüyor. Diğer Avrupa ülkelerinde (İsviçre, Hollanda, Almanya, Belçika ve İspanya) informel ekonomik faaliyetlerin payı ise 2-3 binin altında seyrediyor. Avrupa'daki düşük oranlar, gelişmiş sosyal güvenlik sistemleri, güçlü işçi hakları ve daha fazla resmi iş imkanlarına bağlanıyor.

Verilerin Önemi

Bu tür veriler, devlet politikalarının geliştirilmesi ve ekonomik kalkınma stratejilerinin oluşturulması için önemli bir kaynak teşkil ediyor. Özellikle Latin Amerika'daki yüksek oranlar, bu bölgelerde sosyal uyumun sağlanması ve yoksulluğun azaltılması amacıyla daha kapsamlı sosyal destek programlarının hayata geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu tür araştırmalar, ülkelerin ekonomik yapısını daha iyi anlamalarına ve doğru kararlar almalarına yardımcı oluyor.