TÜRKİYE’DE “4+4+4” ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASININ SONUÇLARI AÇIKLANDI

Gözden kaçırmayın

Tarihe Tanıklık Eden Yapı: Afyonkarahisar Zafer MüzesiTarihe Tanıklık Eden Yapı: Afyonkarahisar Zafer Müzesi

www.ebs.org.tr / / egitimbirsen ebsgenelmerkez
BASIN
AÇIKLAMASI
TÜRKİYE’DE “4+4+4” ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİNE YÖNELİK
SAHA ARAŞTIRMASININ SONUÇLARI AÇIKLANDI
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), 2012 yılından bu yana uygulanan “4+4+4” zorunlu eğitim sistemine ilişkin mevcut
durumu değerlendirmek ve geliştirilmesi gereken yönleri ortaya koymak amacıyla öğretmenler, okul yöneticileri, lise öğrencileri ve
velilerden oluşan 36 bini aşkın katılımcıyla yaptığı saha araştırmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.
Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü ve sendikası Eğitim-Bir-Sen tarafından yürütülen “Türkiye’de Zorunlu Eğitim Sistemi’ne
Yönelik Saha Araştırması”, zorunlu eğitim sistemine dair sahadaki gerçek deneyimleri ve beklentileri bütüncül biçimde yansıtan ilk
çalışmalardan biri olma özelliği taşıyor.
Araştırmanın kapsamı ve katılımcılar
Türkiye’nin 81 ilinden öğretmen, yönetici ve veli katılımı sağlanırken öğrenci grubunda 75 ilden veri toplandı.
Tüm coğrafi bölgeleri kapsayan araştırma, öğretmenler, okul yöneticileri, lise öğrencileri ve velilerden oluşan toplam 36 bin 118
katılımcı ile yürütüldü.
Araştırmaya katılanların 17 bin 762’si öğretmen, 7 bin 34’ü okul yöneticisi, 5 bin 415’i lise (11. ve 12. sınıf) öğrencisi, 5 bin 907’si
ise lise çağında çocuğu olan velilerden oluştu.
Katılımcıların il dağılımı, ülke nüfus yapısını ve kamu çalışanlarının coğrafi dağılımını yansıtacak şekilde dengelendi ve ağırlıklandırıldı. En yüksek katılım İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden gerçekleşti.
Yönetici, öğretmen, öğrenci ve veli profili
Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin yüzde 86,8’i erkek, yüzde 13,2’si kadın; yöneticilerin yüzde 42’si lisansüstü, yüzde 58’i
lisans mezunu.
Öğretmen katılımcıların yüzde 59,6’sı kadın, yüzde 40,4’ü erkeklerden oluştu.
Öğrencilerin yüzde 54’ü kız, yüzde 46’sı erkek; yüzde 52,7’si 12. sınıf, yüzde 47,3’ü 11. sınıfta eğitim alıyor.
Velilerde ise cinsiyet dağılımı yüzde 51,6 kadın, yüzde 48,4 erkek şeklinde; eğitim durumu incelendiğinde ise velilerin yüzde 42,3’ü
üniversite mezunu, yüzde 14,1’i lisansüstü, yüzde 22,5’i lise mezunu.
Zorunlu eğitim süresine dair beklentiler
Araştırmanın önemli bulgularından biri, zorunlu eğitim süresine ilişkin yaygın değişim talebi oldu. Katılımcıların büyük çoğunluğu,
mevcut 12 yıllık zorunlu eğitim süresini uzun bulduğunu belirterek sistemin yeniden düzenlenmesini istedi.
Öğretmenlerin yüzde 93,8’i, okul yöneticilerinin yüzde 97,1’i, öğrencilerin yüzde 78,5’i ve velilerin yüzde 78,8’i 12 yıllık mevcut
zorunlu eğitim süresinin kısaltılması gerektiğini ifade etti.
Mevcut sürenin yeterli olduğunu düşünenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 5,3, yöneticilerde yüzde 2,5, öğrencilerde yüzde 19,7,
velilerde ise yüzde 19,6 olarak belirlendi.
Zorunlu eğitimin süresinin uzatılması gerektiğini savunanların oranı ise tüm gruplarda yüzde 2’nin altında kaldı (öğretmenlerde
yüzde 0,9; öğrencilerde yüzde 1,7).
Toplumsal ve ekonomik beklentilere uygunluk araştırıldı
Araştırmada, katılımcıların çoğu, zorunlu eğitim süresinin iş dünyasının beklentilerini karşılamadığını ve öğrencilerin iş hayatına
daha erken atılmasını engellediğini belirtti.
“Zorunlu eğitim süresinin, toplum ve iş hayatının beklentilerine uygun olmadığı” görüşünü benimseyenlerin oranı öğretmenlerde
yüzde 75,2, yöneticilerde yüzde 82,8, velilerde yüzde 58,9 olarak ölçüldü.
Sürenin öğrencilerin iş hayatına daha erken atılmasını zorlaştırdığını düşünenlerin oranı ise öğretmenlerde yüzde 83,7, yöneticilerde
yüzde 90,2, velilerde yüzde 68,9 seviyesinde gerçekleşti.
www.ebs.org.tr / / egitimbirsen ebsgenelmerkez
Araştırmada, zorunlu eğitim süresinin uzunluğunun iş dünyasında ara eleman bulmayı zorlaştırdığı görüşü de öne çıktı. Bu görüşü
paylaşanların oranı öğretmenlerde yüzde 87,8, yöneticilerde yüzde 93,1, velilerde ise yüzde 71,6 olarak belirlendi.
Okul terki riskleri araştırıldı
Araştırmada, zorunlu eğitim süresinin uzunluğunun okul terki riskini artırdığı görüşü de geniş kabul gördü.
Bu görüşe katılanların oranı öğretmenlerde yüzde 70, yöneticilerde yüzde 78,9, öğrencilerde yüzde 67,2, velilerde ise yüzde 52,6
olarak kaydedildi.
Mesleki yönlendirme ve lise son sınıf üzerine görüşler
Katılımcılar, zorunlu eğitim süresi boyunca öğrencilerin meslek seçimlerine yeterince yönlendirilmediğini ifade etti. “Yeterli yönlendirme yapılmıyor” görüşünü paylaşanların oranı öğretmenlerde yüzde 66,6, yöneticilerde yüzde 71, velilerde yüzde 50, öğrencilerde ise yüzde 33 olarak kaydedildi.
Ayrıca, zorunlu eğitimin öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerini sınırlandırdığını düşünenlerin oranı öğretmenlerde yüzde
61,1, yöneticilerde yüzde 66,2, velilerde yüzde 61,8, öğrencilerde ise yüzde 77,2 oldu.
Araştırmada, lise son sınıfın işlevine ilişkin dikkati çeken bulgular elde edildi
Katılımcıların büyük bölümü, lise son sınıfın yapısının değişmesi gerektiğini belirtti.
“Lise son sınıf öğrencilerinin son yıl okula devam etmesinin gereksiz olduğu” görüşünü paylaşanların oranı öğretmenlerde yüzde
83,6, yöneticilerde yüzde 84,7, öğrencilerde yüzde 75,9, velilerde ise yüzde 47,3 olarak belirlendi.
Lise son sınıfın üniversite hazırlık ya da kariyer planlama yılı olması gerektiğini belirtenlerin oranı ise öğrencilerde yüzde 92,3,
öğretmenlerde yüzde 90,4, yöneticilerde yüzde 88,8, velilerde ise yüzde 89,9 düzeyinde gerçekleşti.
Yeni lise modellerine yönelik beklentiler
Araştırmada, katılımcıların büyük kısmı, bireyselleştirilmiş, esnek ve modüler bir ortaöğretim yapısına destek verdi. Bu yapının uygun olduğunu belirtenlerin oranı öğrencilerde yüzde 83,7, öğretmenlerde yüzde 77,1, yöneticilerde yüzde 72,9, velilerde ise yüzde
65,5 olarak kaydedildi.
Öne çıkan modeller: 3+1 ve 2+2
Araştırmada, lise eğitiminin süresiyle ilgili en fazla destek gören modeller “3+1” yıl (3 yıl zorunlu + 1 yıl isteğe bağlı) ve “2+2” yıl
(2 yıl zorunlu + 2 yıl isteğe bağlı) oldu.
“2+2” modeli görüşünü bildirenlerin oranı öğretmenlerde yüzde 34,5, yöneticilerde yüzde 32,5, öğrencilerde yüzde 38,9, velilerde
ise yüzde 28,6 olarak belirlendi.
“3+1” modeli görüşünü bildirenlerin oranı ise öğretmenlerde yüzde 18, yöneticilerde yüzde 14,7, öğrencilerde yüzde 31,4, velilerde
ise yüzde 20 düzeyinde gerçekleşti.
Araştırmada lise eğitiminde “4 yıl” zorunlu model ise çok düşük oranda desteklendi. Bu modele destek verenlerin oranı, öğretmenlerde yüzde 2,9, yöneticilerde yüzde 1,7, öğrencilerde yüzde 9,8 ve velilerde yüzde 8,8 olarak belirlendi.
Sonuç
Eğitim-Bir-Sen olarak, büyük ölçekli bu araştırmanın ortaya koyduğu mesajları, ilgili tüm taraflara iletmeyi ve bir yol haritası oluşturmayı hedefliyoruz.
Araştırma bulguları, mevcut sistemin yalnızca süresiyle değil, içerik ve yapı yönünden de bütüncül olarak yeniden değerlendirilmesi
gerektiğini göstermiştir.
Araştırmamızda elde ettiğimiz bulgular doğrultusunda,
- Zorunlu eğitim süresi, toplumun beklentileri ve hayatın gerçekleriyle uyumlu hale getirilmelidir.
- Esnek ve modüler yapıya sahip ortaöğretim modelleri üzerine çalışmalar yapılmalıdır.
- Mesleki yönlendirme, ortaokuldan itibaren sistematik hale getirilmelidir.
Araştırmanın, zorunlu eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması sürecine katkı sunmasını ve tüm paydaşların ortak akıl doğrultusunda hareket etmesini temenni ediyoruz.