Gözden kaçırmayın

Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Teşkilatı – Sandıklı ve Dinar İlçe Başkanlıklarına Yönelik GörevlendirmelerAnahtar Parti Afyonkarahisar İl Teşkilatı – Sandıklı ve Dinar İlçe Başkanlıklarına Yönelik Görevlendirmeler

İYİ PARTİ AFYONKARAHİSAR İL BAŞKANI MUHAMMET MISIRLIOĞLU’NDAN SERT AÇIKLAMALAR


İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, düzenlediği kapsamlı basın toplantısında Türkiye’nin ve Afyonkarahisar’ın gündemindeki en kritik meseleleri tek tek ele alarak sert değerlendirmelerde bulundu. Engellilerden emeklilere, tarımdan hayvancılığa, ekonomik krize, okulda yaşanan şiddet olayına ve eğitim kurumlarındaki iddialara kadar birçok başlıkta çarpıcı açıklamalar yapan Mısırlıoğlu, yetkilileri göreve davet etti.


"ENGELLİLER BİR GÜN DEĞİL, 365 GÜN BOYUNCA ENGELLENİYOR”


3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle sözlerine başlayan Başkan Mısırlıoğlu:



“Dün, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle bir kez daha acı bir gerçeği hatırladık: Bu ülkede engelli bireylerimiz bir gün değil, 365 gün boyunca engellenmektedir. 3 Aralık; tebrik, kutlama, fotoğraf verme günü değildir. Bu gün, eksiklerimizi masaya yatırma; sorunları görme ve çözme iradesi gösterme günüdür.” dedi.


Engelli aylığı ve evde bakım maaşı tutarlarını hatırlatan Mısırlıoğlu, bu rakamların artan hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığını vurgulayarak, engellilerin hem ekonomik hem sosyal alanda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtti.


"BARZANİ’NİN SİLAHLI KORUMALARLA GELİŞİ DEVLETE SAYGISIZLIKTIR”


Mesut Barzani’nin Türkiye’ye silahlı korumalarla gelişi hakkında konuşan Mısırlıoğlu, şu ifadeleri kullandı:



“Mesut Barzani’nin Türkiye’ye silahlı korumalarıyla birlikte gelmesi, devletimizin egemenlik haklarına yapılmış açık bir saygısızlık ve diplomatik teamüllerin kaba bir şekilde ihlalidir. Bu ülkeye silah ancak Türk askerinin, Türk polisinin, Türk güvenlik güçlerinin eliyle girer. Bunun dışında bir tabloyu kabul etmek mümkün değildir.”


Bu görüntülerin Türkiye’nin itibarına gölge düşürdüğünü söyleyen Mısırlıoğlu, bunun sadece bir protokol hatası değil, devlet ciddiyetini zedeleyen bir skandal olduğunu vurguladı.


“EMEKLİYE %11 ZAM: ADALET Mİ, ALAY MI?”


Enflasyon ve emekli maaşları konusuna da değinen Mısırlıoğlu, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını ve emekliye reva görülen zammı sert sözlerle eleştirdi:



“Türkiye’de milyonlarca emekli, açlık sınırının altında kalan maaşlarla yaşam mücadelesi verirken hükümetin emekliye reva gördüğü %11 zam, ekonomik gerçeklerle değil; siyasi tercihlerle açıklanabilecek bir adaletsizliğin sonucudur. Enflasyon mutfakta %80’lerde, emekliye zam %11! Bürokrata 30 bin TL seyyanen zam, emekliye %11! Bu adalet değil, alaydır.”


TÜİK’in milletin yaşadığı gerçek enflasyonu gizleyen bir “makyaj bürosu”na dönüştürüldüğünü ifade eden Mısırlıoğlu, emeklinin hakkının gasp edildiğini, asgari ücretlinin de sefalet zammına mahkûm edildiğini söyledi.


“TARIM ÇÖKÜYOR, ÜRETİCİ TÜKENİYOR, VATANDAŞ SOFRAYA ULAŞAMIYOR”


Tarımın geldiği noktayı “alarm verici” olarak nitelendiren Mısırlıoğlu:


“Türkiye’nin dört bir yanında tarlalar boş, çiftçiler umutsuz, üretim durma noktasında. Mazot, gübre, ilaç, tohum fiyatları katlanmış durumda. Çiftçi ektiğinden kazanamıyor, ekemeyen de tarlasına küsmüş durumda. Türkiye’de tarım bitme noktasına gelmiştir.” dedi.


Gıda fiyatlarındaki fahiş artışın doğrudan üretimden kaçışla bağlantılı olduğuna dikkat çeken Mısırlıoğlu:


“Çiftçi ekemezse millet yiyemez. Bu kadar basit. Tarım politikasını ithalat üzerine kurarsanız, hem üreticiyi bitirir hem vatandaşı sofraya hasret bırakırsınız.” ifadelerini kullandı.


“HAYVANCILIK BİLEREK ÇÖKERTİLİYOR”


Hayvancılıkta yaşanan krizin tesadüf olmadığını söyleyen Mısırlıoğlu, İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez’in hastalıklı hayvan ithalatına ilişkin ortaya koyduğu belgeleri hatırlatarak:


“Türkiye’ye getirilen hayvanların önemli bir bölümünün hasta, güçsüz ve taşımaya uygun olmayan şartlarda sevk edildiği, yüzlercesinin yolda telef olup denize atıldığı, şap hastalığının bu ithalatlar nedeniyle kontrolden çıktığı ortaya konmuştur. Bu sadece bir ihmal değil, tarım ve hayvancılığa karşı işlenmiş ağır bir suçtur.” dedi.


Yerli üreticinin bitirilip, yabancı üreticinin zengin edildiğini vurgulayan Mısırlıoğlu:


“Hayvancılık çökerse, köy çöker, üretim çöker, Türkiye çöker. Bu millet kendi hayvanını yetiştirebilecek güçteyken, başka ülkelerin çiftçisini zengin etmeye mecbur bırakılamaz. Bu düzen kabul edilemez.” şeklinde konuştu.




İYİ PARTİ MİLLETİN YANINDA, BU DÜZENİN KARŞISINDADIR”


Basın toplantısını Türkiye’nin genel gidişatına dair uyarı ve çağrıyla tamamlayan İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu:



“Türkiye’de tarım bitiyor, hayvancılık çöküyor, emekli aç, asgari ücretli sefalete mahkûm ediliyor, şiddet toplumun her yanına yayılıyor, okullar bile güvenli değil. Ama ne olursa olsun susmayacağız. İYİ Parti milletin yanındadır, bu çöküş düzenine karşı mücadelemizi her platformda sürdüreceğiz." sözleriyle mesajını net bir şekilde ortaya koydu.



“ŞİDDET TOPLUMUN HER YANINI SARDI; ARTIK OKULLARA VE ÖĞRETMENLERE KADAR ULAŞTI”


Basın toplantısının en çarpıcı başlıklarından biri de Afyonkarahisar’da okul sporları sırasında yaşanan şiddet olayı oldu. Mısırlıoğlu, Cumhuriyet Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Uğur Sevinç’in uğradığı saldırıyı hatırlatarak:

"Türkiye, ekonomik krizin, adaletsizliğin, güvensizliğin ve toplumsal çöküşün ağır yükü altında her geçen gün daha derin yaralar alıyor. Ülkenin üzerine çöken kara bulutlar artık sadece mutfakları, cüzdanları değil; toplumun ruh halini, insan ilişkilerini ve güven duygusunu da bozuyor. Kadına şiddet, hayvana şiddet, sağlık çalışanına şiddet derken, artık şiddet dalgası okullarımıza, çocuklarımıza ve öğretmenlerimize kadar uzanmış durumda.” dedi.


Afyon’da okul sporları müsabakalarında yaşanan olayı ayrıntılarıyla anlatan Mısırlıoğlu:


“Geçtiğimiz hafta sonu ilimizde düzenlenen okul sporları müsabakalarında yaşanan olay, şiddetin hangi boyuta ulaştığını gözler önüne sermiştir. Cumhuriyet Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Uğur Sevinç, öğrenciler arasındaki kavgayı ayırmaya çalıştığı sırada şiddete uğramış, darp edilmiş, çenesi kırılmış ve devlet hastanesinde tedavi altına alınmıştır. Bir öğretmenin çenesinin kırıldığı bir ülkede, ‘şiddet yok’ diyemezsiniz. Bu münferit değil, toplumun her yanına yayılan şiddet ikliminin sonucudur.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.


Mısırlıoğlu, okullarda güvenlik krizinin büyüdüğünü vurgulayarak:


“Okullarımız güvenli alan olmaktan hızla uzaklaşıyor. Öğretmen tehdit altında, öğrenci tehdit altında, aile endişe içinde. Bir öğretmeni koruyamayan devlet, eğitim sistemini koruyamaz; eğitim sistemini koruyamayan devlet, geleceğini koruyamaz. Şiddet normalleşemez, mazur görülemez, görmezden gelinemez.” dedi ve yetkililere şu çağrıda bulundu:


“Bu olayın üzeri asla kapatılmamalı, sorumlular adalet önünde hesap vermelidir. Okullarda güvenlik protokolleri güçlendirilmeli, rehberlik ve psikolojik destek mekanizmaları acilen iyileştirilmelidir. Biz bu olayın takipçisi olacağız.”



“ÖMER KOCAŞABAN İLKOKULU’NDAKİ İDDİALAR CİDDİDİR – VALİLİK VE İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNÜ AÇIKLAMA YAPMAYA DAVET EDİYORUZ”


Basın toplantısında, Ömer Kocaşaban İlkokulu’nda gündeme gelen iddialara da değinen Mısırlıoğlu, hiçbir ismi suçlu ilan etmeden, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini vurguladı:


“Ömer Kocaşaban İlkokulu’nda okul müdürüyle ilgili çeşitli iddialar kamuoyuna yansımıştır. Bu iddialar doğru olsun ya da olmasın, velilerde ve eğitim camiasında ciddi bir huzursuzluk yaratmıştır. Müfettiş incelemesi başlatıldığı yönünde bilgiler gelmektedir. Afyonkarahisar Valiliği’ni ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nü, bu süreçle ilgili kamuoyuna açık, net ve şeffaf bir açıklama yapmaya davet ediyoruz.”


Mısırlıoğlu, hiçbir iddianın peşinen doğru kabul edilmemesi gerektiğini, ancak eğitim kurumları söz konusu olduğunda en küçük şüphenin bile ciddiyetle ele alınmasının şart olduğunu ifade etti:


“Eğitim kurumları toplumun en güvenilir alanları olmak zorundadır. Bu nedenle ortaya atılan her iddia ciddiyetle incelenmeli; doğru olmayanlar kamuoyuna açıklanmalı, doğru olanlar varsa gereği yapılmalıdır.”