Hak, Hukuk, Adalet mi ?

 

Öncelikle uzun bir ayrılıktan sonra kavuşturan Rabbime şükürler olsun.

Son yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi tarafından ısrarla dile getirilen kamuoyuna da mal olan bir sloganı başlık seçtik.

Sebebine gelince yaşananlar bu ülkede ne derece haksızlık olduğunu adil olmayan tutum ve davranışlara yerelde de tanıklık ediyoruz.

Haksızlığı ve hukuksuzluğu paylaşmaktır niyetimiz.

 

Böyle bir tesadüf mümkün mü ?

Geçtiğimiz günlerde Afyon İl Özel İdaresi 65 kişilik personel alımı ilanına çıktı. Binlerce başvuru oldu.

Öyle bir tesadüf oluyor ki Ak Parti önceki dönem son sırada Milletvekili adayı olan kişinin başına konuyor talih kuşu.

Yetmiyor yine meclis üyesinin evladının başında konuyor diğer talih kuşu.

Daha neler ve kimlere kimlere konuyor.

Başına talih kuşu konmasını bekleyen aş, iş beklentisi olanlar siyasi kayırmacılıktan ötürü havalarını alıyor. Bu iş beklentisi de suya düşüyor.

Ak Partili isen kapılar açık değilse kapılar kapalı.

İşte ülkemizde adalet.

Bunu adında Adalet kelimesi geçen bir parti her yerde yaptığı gibi Afyonkarahisar da yapıyor.Kimseden çıt çıkmıyor.

 

CHP Kongresinde çifte standart

Kayyumdu, kurultaydı diye günlerdir haber manşetlerinde olan CHP’de yaşananlar ise evlere şenlik.

Malum mahalle delegelerini seçen CHP’de İlçe kongreleri sürüyor.

Pazar günü Sandıklı İlçe Kongresini izledim.

Raşit Güneş ve Rahmi Orhan ekipleri ile görev almak adına yarıştı.

Divan başkanlığına kongrede tek liste ile Hasan Karadeniz getirildi. 45 yıldır partiyi takip eden bir Gazeteci olarak Hasan Karadeniz adını ilk kez geçen günlerde Merkez İlçe Başkanı Büşra Çetinöz’e tepki koyan ekibin başında duymuştum.

Dahası Sandıklı CHP Kongrelerinde de sürekli Rahmetli Ahmet Toptaş olurdu. Milletvekili olduğunda da, olmadığı dönemlerde de. 

Öyle ki Toptaş’ın divan başkanlığı yaptığı kongrelerde delege olmayanlar konuşma yapmasın talebini Ahmet Toptaş elinin tersi ile iterek, ‘Burası demokratik bir platform her partili çıkıp konuşacak’ diyordu.

Bir başka olumsuzluk ise hemen hemen tüm eski İlçe Başkanları kongre salonundaydı. Süleyman Çetin, SHP döneminden bu yana 50 yılı aşkın bu partiye hizmet veren bir isim, orada duruyor. Afyon’dan gelen çok az kişinin tanıdığı bir kişi divan başkanı oluyor. Vefa bu olmamalıydı.

Neyse, kongre başlangıcında konuşmacı olarak söz alacak isimleri istedi Divan Başkanı Hasan Karadeniz

Ramazan Akgöz, Umut Kılınç ve Mert Efe Aydeniz ellerini kaldırdı. 3 kişi dışında söz isteyen olmadı.

Karadeniz dedi ki, ‘Tüzüğümüz gereği delege olmayanlara söz hakkı vermiyorum. Geçen kongrede verdim eleştirildim. O yüzden Umut Kılınç ve Mert Efe Aydeniz’e söz veremiyorum. Buyrun Ramazan Akgöz’

İl Başkan Vekili olduğunu öğrendiğim Karadeniz’e kürsüye kadar gittim

‘Bu haksızlık bu söylediğiniz eski tüzükte ve çok fazla konuşmacı olmasının önüne geçilmesi için getirilen sınırlamaydı o zamanlar. Şu an zaten üç kişi söz istedi. Geçen sene Eylül ayında yapılan yeni tüzüğün 34 ve 40 maddesi açık. Bu söz isteyenler konuşur’ diye uyardım.

Tüzükten bihaber olan veya öyle talimat alan Hasan Karadeniz bildiğini okudu.

Şimdi soru şu:

Farzet ki eski tüzüğü biliyorsun, Ramazan Akgöz de İlçe Delegesi değil ki?

O zaman ne çıkıyor, adamına göre, ekibe guruba göre muamele.

Çifte standart.

CHP Kongrelerinde herkes konuşur. 

Köşe başlarında, kahve, lokal köşelerinde konuşmak yerine kongrelerde herkes eteğindeki taşı döker.

Hele ki, hak, hukuk ve adalet diye alanlarda olan bir siyasi partiye bu yakışmadı.

 

Makamlar da, mevkiler de baki değildir 

GASTRO Lezzet Festivali yapılıyor. 

Hani şu 15 bin yumurta, 1 tona yakın sucukla rekor kırılan festival.

Bu konuda Belediye ile birlikte 20 paydaş var. Valilikten tutun Zafer Kalkınma Ajansına kadar. Geçen sene ve bu sene belli kişi ve kurumlara reklam verildi. Belediye ve Başkana ‘Topluklu Efe’ diye alkış tutmayan kurum ve gazeteciler ötekileştirildi.

Sakın yanlış anlaşılmasın biz basındaki yerimizi oradan gelecek üç beş lira adına devam etmiyoruz.

Derdimiz ayrım yapılması, ötekileştirmek.

Herkes görev yaparken adil olmak zorundadır.

Hukuka uymak zorundadır.

Haktan yana olmak düsturu olması lazım.

Yoksa kulağınıza küpe olsun ki:

Yetkiniz yokken makam sahibi gibi dolaşmak tehlikelidir.

Dahası o çok bildik ve güvendiğiniz güç aldığınızı zannettiğiniz makamlarda 

 mevkilerde geçicidir.

Ismail Akar