Yine gözyaşı, yine kayıp, yine kahramanlık…

FARUK KILINÇ
2025-07-24 12:52:00 Yayınlanma

 
 

Bir kıvılcım düşüyor toprağa…

Sonra gökyüzü kararıyor, dağlar susuyor, kuşlar kaçıyor.

Bir ağacın dalında büyüyen umut, bir annenin duasıyla yetişen fidana dönüşmeden, ateşe teslim oluyor.

Ama işte tam o anda…

Birileri koşuyor.

Alevlere doğru, sıcağın kalbine, dumanın boğduğu derinliğe.

Korkmadan, tereddüt etmeden, sadece "vatan" diyerek.

Onlar ormanın sessiz kahramanları.

Ne adlarını biliriz çoğu zaman, ne de yüzlerini görürüz.

Ama bir sedyede yatan yanık ellerini, bir sırt çantasındaki bayrağı ve tulumunun ucundaki umut izini hep hissederiz.

Onlar "alevlerin savaşçıları"...

Her yaz mevsimi geldiğinde bir sınav başlar bu topraklarda.

Ve biz çoğu zaman sadece ekrandan izleriz o sınavı.

Ama onlar…

Onlar ağaçları bir evlat gibi seven, her çam kokusunda yüreği büyüyen insanlar.

Bir ormanın yanmasını sadece ağaç değil, tarih, can, umut, gelecek yanıyor diye hissedenler.

 

Alevler yükselirken sadece ormanlar değil, içimiz de tutuşur.

Her duman yükseldiğinde bir çocuğun geleceği, bir köylünün geçimi, bir yaban hayvanının yuvası kül olur.

Ve işte bu yüzden o savaşçılar, kendi canlarını hiçe sayarak alevlere yürür.

Bu yıl da acı büyük.

Yine gözyaşı, yine kayıp, yine kahramanlık…

Bazı kahramanlar bu yangınlarda şehit oldu.

Evlerine dönemedi.

Bir çam ağacının gölgesine, bir yangın hortumunun ucuna, bir helikopterin pervanesinde bıraktılar adlarını.

Ve biz onların ardından sadece “başsağlığı” değil, bir minnet borcu bıraktık.

Ey alevlerin savaşçıları…

Siz sadece yangınlara değil, umutsuzluğa da müdahale ediyorsunuz.

Ateşi söndürüyorsunuz ama kalplerde umut yakıyorsunuz.

Sizinle gurur duyuyoruz.

Ve söz veriyoruz:

Siz bu topraklar için canınızı verirken, bizler bu vatanı daha fazla seveceğiz.

Ormanları koruyacağız.

Sizleri unutmayacağız.

 

Çünkü siz;

Gövdesi yanmış bir ağacın bile yeniden filizleneceğine inanan insanlarsınız.

Ve bu ülke, sizin cesaretinizle büyüyor.

Yorumlar